Genel Başkan Yardımcıları Selahattin Dolgun ve Orhan Kütük ilk olarak, Sivaslı İlçe Milli Eğitim Müdürü Özgür Baysal’ı makamında ziyaret etti. Daha sonra, Dolgun ve Kütük Uşak İl Milli Eğitim Müdürü Halil Yücel’i ziyaret ederek, çalışmalarında başarılar diledi.

Ardından Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş’ı ziyaret eden heyet, üniversiteler ve üniversite çalışanlarının talep ve beklentilerine yönelik istişarelerde bulundu.

Genel Başkan Yardımcılarımız Dolgun ve Kütük daha sonra Uşak Şubemizin düzenlediği istişare toplantısına katıldı. Toplantıda, Uşak Şube Başkanı İrfan Kılınçer ve şube yönetimi kurulu üyeleri, şube denetleme, disiplin kurulları, şube kadın komisyonu ve ilçe temsilcileri de hazır bulundu.

Dolgun: Sadece özlük haklarımız için mücadele etmiyoruz, ecdadımızın emaneti bu güzel ülkemize de sahip çıkmak, ülkemizi gelecek nesillere en güzel şekilde teslim etmek için uğraşıyoruz.

İstişare toplantısında bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcımız Selahattin Dolgun, “Türk Eğitim Sen’in mücadelesi kuru bir mücadele değil, tam anlamıyla bir sendikal mücadeledir. Türk Eğitim Sen bu milletin, savunduğu tüm değerlerin savunucusudur, köklerimiz Anadolu topraklarının derinliklerindedir.” dedi. Dolgun, sözlerine şöyle devam etti: “Türk Eğitim Sen’liler olarak her zaman ülkemizin birliği, dirliği için mücadele ettik. Sadece özlük haklarımız için mücadele etmiyoruz, ecdadımızın emaneti bu güzel ülkemize de sahip çıkmak, ülkemizi gelecek nesillere en güzel şekilde teslim etmek için uğraşıyoruz. Allah bu ülkenin varlığını, birliğini daim etsin.” dedi.

Dolgun: Türkiye Kamu Sen kazanımlar sendikasıdır!

Türkiye Kamu Sen’in ilklerin ve kazanımların sendikası olduğunu kaydeden Genel Başkan Yardımcımız Selahattin Dolgun, geçmişten bugüne Türkiye Kamu Sen’in kazanımlarını sıraladı: “Sendikalar Kanunu’nun çıkarılması, refah payı, denge tazminatı ile başlayan ek ödeme kazanımı, ilave 1 derece, enflasyon farkı, banka promosyonlarının çalışanlara ödenmesi, disiplin cezalarına yargı yolunun açılması, sözleşmeli personele sendika hakkı, sözleşmeli personele eş durumu tayin, askerlik dönüşü göreve başlama hakkı, öğretmenlerin nöbet görevi, kadın memurlara hamilelik sürecinde ve doğum sonrasında 1 yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası verilmemesi, sendika ödeneğinin toplu görüşme primine dönüştürülerek iki katına çıkarılması ve daha yüzlerce kazanım. Bu kazanımlarımız bize altın tepsi ile sunulmadı! Türkiye Kamu Sen’in yetkili olduğu dönemde çetin mücadeleler sonucunda elde edildi.” diye konuştu.

Dolgun: Yetki sırası Türk Eğitim Sen’de

Bu yıl gerçekleşecek olan 8. Toplu Sözleşme sürecine de değinen Genel Başkan Yardımcımız Selahattin Dolgun,  “İnanıyorum ki; Türkiye Kamu Sen olarak en kısa zamanda yetkiyi alacağız ve kamu çalışanları hak ettiği hayat standardına kavuşacak. Aksi halde sözde yetkili konfederasyonla bir yere varmamız zor görünüyor. Bu noktada şube başkanımızdan ilçe temsilcimize, kadın komisyonlarımızdan iş yeri temsilcimize kadar hep birlikte omuz omuza mücadele ortaya koyacağız.  Bütün kamu çalışanlarına söz veriyoruz: Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da; ilkeli kararlı ve mücadeleci sendikacılıktan taviz vermeyeceğiz. Yetki sırası Türk Eğitim Sen’de” diye konuştu.

Çalışanların canları risk altındadır, herkes dikkatli olmak zorundadır Çalışanların canları risk altındadır, herkes dikkatli olmak zorundadır

Dolgun: Tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılsın!

Türkiye Kamu Sen’in taleplerini de sıralayan Genel Başkan Yardımcımız Selahattin Dolgun,“Tüm ek ödemelerin emekliliğe sayılmasını istiyoruz. 3600 ek gösterge bir an önce hayata geçirilsin.  2011 ve 2013 yılında sözleşmeli personele kadro verildi yine verilsin.  Yılda iki defa bayram ikramiyesi talebimiz karşılansın. Yardımcı hizmetli çalışanların kadro talepleri karşılansın. Vergi dilimleri konusunda artık ciddi adımlar atılsın, memurun vergi dilimi yüzde 15’e sabitlensin. Liyakat ve ehliyet her alanda esas olsun,  mülakat kamunun her alanından çıkarılsın, enflasyon farkı maaşlara aylık yansıtılsın. Dün olduğu gibi bugünde bu taleplerimiz hayata geçirilene kadar mücadelemiz sürecektir.” dedi.

Kütük: Mülakatlarda son mağdura hakkı teslim edilene kadar mücadelemiz sürecektir.

Daha sonra kürsüye gelen Genel Başkan Yardımcımız Orhan Kütük, mülakatlı öğretmen alımı ile alın teri ve emeğin göz ardı edildiğini, mülakat komisyonlarının sübjektif değerlendirmelerinden dolayı haksızlıkların olduğunu söyledi. Kütük, “Mülakat ile ‘nitelikli’ öğretmen alımının hedeflendiğine ilişkin açıklamalar gerçek dışıdır. Öğretmenlerimizin niteliği zaten KPSS ve Öğretmen Alan Bilgisi Sınavları ile ölçülmektedir.  Mülakatın sübjektif bir yöntem olduğunu, adil bir mülakat yapıldığını istediğiniz kadar iddia edin, yine de adil olamazsınız! Ki öyle de oldu. Bilindiği gibi, 2023 KPSS puanına göre 20 bin sözleşmeli öğretmen istihdamına ilişkin yapılan sözlü sınavlarda farklı illerde bulunan sınav komisyonları tarafından farklı uygulamalar yapılarak bazı illerde KPSS puanının yuvarlanması nedeniyle farklı puanlar verildi. Bazı illerde ise KPSS puanına ek yüksek puanlar verilerek sözlü sınav puanları belirlendi.  Bu uygulama farklılığı ise KPSS puanına göre kontenjan içinde yer alan bazı adayların sözlü sınav başarı puanına göre kontenjan dışında kalmalarına ve atanamamalarına sebebiyet oldu. Bu noktada sendikamız mülakat mağduru öğretmenler için dava açtı. Yargı; haksızlıklarla dolu, çalışma barışını, huzurunu bozan mülakat uygulamasına ‘dur’ dedi. Bakınız şöyle bir örnek vermek istiyorum: Maddi imkânsızlıktan dolayı dava açamayan bir öğretmenimiz bize ulaşarak Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğüne dilekçeyle başvurduğunu,  sözlü sınavlardaki puanlama cetveline ulaşmak istediğini ve kendisine verildiğini,  bu cetvellerdeki puanlara göre atanması gerekirken verilen puanların sisteme yanlış işlendiğini söyledi. Komisyon üyelerinin verdiği puanlar 83+83+84 olmasına rağmen sisteme 83 puan işlenmiş. Eksik işlenen 0.33 puandan dolayı bu arkadaşımız Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanında kontenjan dışı kalmıştır.  Bu genç arkadaşımız maddi imkânsızlıktan dolayı dava açamamış ve dava açma süresi geçtiği için bu yapılan işleme itiraz da edemeyecektir. Yetkililere açık çağrımızdır; Bu iş artık hukuki olmaktan çıkmıştır. Vicdanları derinden sarsan genç arkadaşlarımızın mağduriyetleri bir an önce ek atama ile giderilmelidir. Bu vebal hepimizin boynunadır.” dedi.

Kütük: Öğretmenlerimizin daha başarılı, verimli ve mutlu oldukları alanlara geçmesi neden engelleniyor?

MEB’in diplomaya bağlı alan değişikliği hakkında gerekli adımları atması gerektiğini kaydeden Kütük, “Diplomaya bağlı alan değişikliği talebinin yerine getirilmesi konusunda sendika olarak çok fazla girişimlerimiz oldu. MEB’e yazılı başvuruda bulunduk, MEB yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde diplomaya bağlı alan değişikliği yapılması istedik. Çünkü öğretmenlerimizin daha başarılı, verimli ve mutlu oldukları alanlara geçmesi neden engelleniyor?  Bu noktada yapılması gereken; alan değişikliği, ihtiyaçlar doğrultusun da bir takvime bağlanmalıdır. MEB’e yakışan da bu talebi hayata geçirmektir!” diye konuştu.

Kütük: Milli Eğitim Akademisinde tüm paydaşların görüşü alınmalıdır.

Milli Eğitim Akademisi hakkında da önemli açıklamalar yapan Genel Başkan Yardımcımız Orhan Kütük, “Bilindiği gibi Milli Eğitim Akademisi, 1 Ocak 2025 itibarıyla faaliyete geçti. Öğretmenlerin ve eğitim desteğinin kariyer basamaklarında ilerlemeleri devam eden bu akademinin, gelecekte öğretmen olmayı isteyen adaylar için yeni bir eğitim dönemi olacağı ifade ediliyor. Türk Eğitim Sen olarak bu konuda bir takım önerilerimiz var.

  • Milli Eğitim Akademisi mevcut haliyle ikilik oluşturmaktadır. Program, öğretim elmanı, yaklaşım ve anlayış üniversitelerden alınacak ise tam ve özgün bir akademi fikri oluşturulmalıdır.
  • Eğer Milli Eğitim Akademisi açılacaksa, tüm paydaşların görüşü alınarak, topluma yayılan güven ve gerekçe oluşturulmalıdır.
  • Milli Eğitim Akademisinde görev alacak eğitim görevlilerinin ve öğretim elamanlarının seçimi ve görevlendirmesi objektif kriterler belirlenerek, şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
  • Geniş kapsamlı bir araştırma yapılarak eğitim fakültelerinin öğretmen yetiştirmede olumlu ve olumsuz yönleri belirlenmelidir. Milli Eğitim Akademisi bu eksiklerin giderilecek şekilde yapılanmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Kütük: Unutulmasın ki en iyi yatırım ‘eğitime’ yapılan yatırımdır

Ücretli öğretmen uygulamasına da değinen Genel Başkan Yardımcımız Orhan Kütük, “2024-2025 eğitim öğretim yılında yaklaşık 85 bin ücretli öğretmenin görev yaptığı bir eğitim sisteminde kimse bize ‘eğitim’ güzellemesi yapmasın. Eğitim fakültesi mezunu olmayan,  hatta lisans mezunu bile olmayanların öğretmenlik yaptığı bir sistem kabul edilemez. Türk Eğitim Sen olarak en az ücretli öğretmen sayısı kadar kadrolu ve mülakatsız atama istiyoruz. Unutulmasın ki en iyi yatırım ‘eğitime’ yapılan yatırımdır. ” dedi.