Anayasa Mahkemesi 5/11/2024 tarihinde E.2024/114 numaralı dosyada, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’na 4/3/2021 tarihli ve 7292 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle eklenen 39/A maddesinin (4) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “…organizasyon ücreti bedeli dışında kalan…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar vermiştir. |
İtiraz Konusu Kural
İtiraz konusu kuralda, müşterinin tasarruf finansman sözleşmesini imzalamasını takip eden on dört günden sonra fesih hakkını kullanması hâlinde organizasyon ücretinin iade edilmemesi öngörülmüştür.
Başvuru Gerekçesi
Başvuru kararında özetle; itiraz konusu kuralla müşterinin sözleşmede kalma süresine bakılmaksızın organizasyon ücretinin şirkete ait olmasının tüketicinin fesih hakkını ve ekonomik özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtladığı, bu durumun devletin tüketicileri koruma yükümlülüğüyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Tasarruf finansman sözleşmesi çerçevesinde öngörülen cayma ve fesih hakları ile müşterinin herhangi bir gerekçe göstermeksizin sözleşmenin imzalanmasından tasarruf dönemi bitimine kadar sözleşmeyi sonlandırabilmesine imkân tanınmıştır. Bu hakların kullanılması herhangi bir koşula bağlanmamış, hakların kullanılması neticesinde şirketin herhangi bir maddi talepte bulunması da öngörülmemiştir. Buna karşılık yalnızca müşterinin sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda sözleşmeyi feshetme yetkisi olan şirketlerin, sözleşmenin öngörülen süreden önce ve kendisine atfedilecek herhangi bir kusur bulunmamasına rağmen müşteri tarafından feshi hâlinde hiçbir suretle karşı edime hak kazanamamasının şirketlerin finansal yapısına olumsuz etkide bulunacağı açıktır. Bu durum anılan sektörün sağlıklı ve düzenli bir şekilde işlemesine engel oluşturabilecektir.
Kanun koyucunun Anayasa’nın 167. maddesi kapsamında tasarruf finansman şirketlerinin de menfaatlerini gözetme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu kapsamda müşterinin sözleşme ilişkisinin kurulmasından on dört gün sonra fesih hakkını kullanması durumunda organizasyon ücretinin şirket tarafından iade edilmeyeceğini öngörürken şirketin bu süre içinde ücrete müstahak birtakım hizmetlerde bulunduğu gerçeğini gözettiği anlaşılmıştır. Müşterinin cayma hakkını, organizasyon ücretinin iadesine hak kazanacak şekilde süresiz bir biçimde kullanabilme imkânına sahip olması yatırım yapan ve bu amaçla personel istihdam eden, çeşitli giderlerde bulunan şirketin ticari manada zorluklarla karşılaşmasına yol açabilecektir. Bu sebeple müşterinin organizasyon ücretini iade alabilmesinin yalnızca on dört gün içinde cayma hakkını kullandığı durumlarla sınırlanmasının tarafların menfaatleri arasında bir dengesizliğe yol açmadığı değerlendirilmiştir.
Öte yandan kuralın emredici değil tamamlayıcı nitelikte bir hukuk kuralı olduğunda kuşku yoktur. Bu bağlamda tarafların özgür iradeleri ile düzenleyecekleri tasarruf finansman sözleşmelerinde organizasyon ücreti kararlaştırılırken kuralın aksine düzenleme yapmalarına engel bir durum bulunmamaktadır.
Müşteriye cayma hakkının tanınması ve bu hakkın sözleşmenin imzalanmasından sonra ilk on dört gün içinde kullanılması hâlinde organizasyon ücretini iade alma imkânı sağlanması, tüketicinin korunması ödevi kapsamında alınmış bir tedbirdir. Her ne kadar Anayasa’nın 172. maddesi devlete tüketiciyi koruyucu önlemler alma yükümlülüğü getirmekte ise de bu yükümlülük, cayma hakkının ne kadar sürede kullanıldığından bağımsız olarak organizasyon ücretinin her durumda tüketiciye iadesi zorunluluğu doğurmamaktadır.
Bu itibarla kanun koyucunun tüketicinin korunmasıyla ilgili olarak alınması gereken tedbirleri belirleme konusunda haiz olduğu takdir yetkisi ve her iki tarafın menfaatlerinin dengelenmesine ilişkin olarak yapılan düzenlemeler dikkate alındığında kuralın müşteri aleyhine aşırı bir külfete yol açmadığı ve tarafların çatışan menfaatlerinin dengelendiği sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar vermiştir.