Saadet Partisi Genel Başkanvekili Mahmut Arıkan, 2-8 Kasım tarihlerindeki Lösemili Çocuklar Haftası'nda, toplumun özellikle bu konuda bilinçlenmesini sağlamanın, siyasilerin de görevi olduğunu ve siyasetin gündemi arasına sıkışıp hasta çocukların unutulmaması gerektiğini ifade etti.
İsrail'le kesintisiz devam eden ticarete tüm toplumun tepki gösterdiğini dile getiren Arıkan, "AK Parti'nin bu ticaretten vazgeçmediğini" savundu. Arıkan, "'Bu vebale bizi ortak etmeyin' dedikçe, sizler gemilere izin verdiniz; ticarete devam ettiniz." sözlerini sarf etti.
Bazı belediyelere yapılan görevlendirmelere ilişkin de Arıkan, şu görüşleri paylaştı:
"Kayyum meselesi, maalesef ki yıllardır devam eden yerleşik bir uygulama haline geldi. Olağanüstü hallerde bile en son seçenek olarak uygulanması gereken bir yöntem, iktidar eliyle adeta bir sopa haline dönüştü. 3 defa seçilen Ahmet Türk, 3 defa görevden alındı. YSK, 'Seçime girebilir' diyor. İktidar ortağı cezaevindekileri Meclis'e davet ediyor. Bunlara karşılık iktidar, 'Seçileni cezaevine göndeririz' restiyle cevap veriyor. Kayyum görüntüsü bizi iyi yansıtmıyor. Kayyum formülü uluslararası arenada Türkiye imajına ciddi zarar veriyor. Ülke içinde ise aidiyet duygusunu baltalıyor. Bu yanlıştan bir an önce vazgeçin. Seçilen, bir suç işlemişse yeni belediye başkanını belediye meclisi seçsin. Hiçbir şehrimiz ithal belediye başkanları tarafından yönetilmek zorunda kalmasın."
Ekonomide, Cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinden birinin yaşandığını söyleyen Arıkan, "Ülkemizde asgari ücret ve asgari ücrete yakın ücret alan işçi sayısı 13 milyon. Asgari ücretin altında maaş alan emekli sayısı 16 milyon. Geniş tanımlı işsizlik rakamı 10 milyon. 40 milyona yakın insanımız 20 bin lirayı geçmiş olan açlık sınırının altında yaşıyor. Geri kalanın büyük bir kısmı yoksulluk sınırının altında yaşıyor." diye konuştu.