Yeni yıla sayılı günler kala il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından okullara gönderilen yazılarla, “yılbaşı ve Noel” adıyla kutlama yapılması “kültürel değerlere aykırı olduğu” gerekçesiyle yasaklanmıştır. Burada yapılmak istenen uzun süredir yerli, milli ve manevi değer söylemleri üzerinden tek tipleştirme ve siyasi iktidarı kendine benzeştirme uygulamalarını devam ettirmektir. Söz konusu yasak kararı ile “milli, manevi ve ahlaki değerlere” dayalı uygulamaların toplumsal yaşamın her alanına yaygınlaştırılması söz konusudur. Ülkemizde halklar ve inançlar bakımından çok farklı kültürlerin bir arada yaşama gerçekliğini göz ardı eden bu gibi uygulamalar, çok kültürlü bir dünyada herkesin kendi değerlerini yaşamasının önünde ciddi tehditler oluşturmaktadır.
Okullar çocuklara farklı kültürleri tanıtan, demokratik ve laik bir eğitim ortamı sunmalıdır. MEB’in bu kararı, eğitim sistemini dar bir ideolojik çerçeveye sıkıştırmanın başka bir adımıdır. Yılbaşı kutlamaları, hiçbir milli ve manevi değerle çelişmeyen, tamamen evrensel ve kültürel etkinliklerdir. Bu kutlamalar tüm dünyada umut ve dayanışma sembolüdür. Milli ve manevi değerlere vurgu yapılarak aslında tek tip bir düşünce dayatılıyor. Hangi milli değerimiz, ağaç süslemek ya da yeni yıl umudu taşımakla çelişiyor? Eğitim sistemi içerisinde evrensel değerleri ve farklı kültürleri tanımaları gereken çocuklar, bu gibi yasakçı uygulamalarla her geçen gün daha dar bir kalıba sıkıştırılıyor.
Şu an uygulamada olan öğretim programları, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen “Türk Millî Eğitiminin Genel Amaçları” ile “Türk Millî Eğitiminin Temel İlkeleri” esas alınarak hazırlanmıştır. Böyle bir madde, yukarıdaki yasada ifade edilen “Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayrımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.” ilkesi açısından da sorunludur. Bu yasak kararı bazı öğrencilerin kendi değerlerini yaşamalarının önünde engel oluşturmaktadır.
Eğitim sistemi değerleri kazandırma amacı çerçevesindeki işlevini, öğretim programlarını da kapsayan eğitim programıyla yerine getirir.
Türkiye çok kültürlü bir yapıya sahiptir. Okullarda kazandırılması amaçlanan bilgi, beceri, tutum ve değerlere yön veren eğitim programlarının, bu gerçekten bağımsız olarak oluşturulması ve uygulanması kabul edilemez. Her okulda farklı dil ve inanca sahip öğrenciler varken, onların bu değerlerinden bağımsız bir eğitim programının uygulanması, öğrencilerin okula yabancılaşmasına ve inançlar arasında da ayırımcılığa neden olacaktır.
Eğitim Sen olarak, herkesin kendi kültürel değerlerini özgürce yaşaması gerektiğine inanıyor, MEB’in bu yasak kararını geri çekmesini istiyoruz.
Eğitim-Sen
