TBMM Başkanvekili Adan, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.
MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Kütahya'nın Altıntaş ilçesinde bulunan Zafer Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ile yaklaşık 20 bin kişinin istihdamının hedeflendiğini söyledi.
Savunma sanayi fabrikalarının Zafer OSB'ye yönlendirilmesinin Türkiye'nin bağımsız ve güçlü sanayi altyapısına önemli katkılar sağlayacağını dile getiren Erbaş, "Ancak burada çalışacak olan kesimlerin barınma ihtiyacını da göz ardı edemeyiz. Bu yüzden Altıntaş'a TOKİ tarafından en az 1500-2 bin konutluk bir proje hayata geçirilmelidir ki ilk etapta beklediğimiz 500 konutluk bir başlangıçtır." diye konuştu.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, emekli bayram ikramiyesi tutarının çok düşük kaldığını ve mutlaka artırılması gerektiğini dile getirdi.
Gürer, en düşük bayram ikramiyesinin asgari ücret düzeyine çıkarılmasına yönelik kanun teklifini TBMM Başkanlığına sunduğunu da söyledi.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mustafa Alkayış, 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden geçen 2 yılda, şehirlerin yeniden doğuşuna hep birlikte şahitlik edildiğini belirtti.
İnşa edilen yeni konutlar, yollar, okullar, sağlık tesisleri ve sosyal yaşam alanlarıyla şehirleri yalnızca yeniden ayağa kaldırmadıklarını aynı zamanda daha dirençli bir geleceğe hazırladıklarını kaydeden Alkayış, "Bu süreçte devlet-millet dayanışmasıyla gösterilen gayret, bir başarı hikayesine dönüşmüştür. Bizler de Adıyaman milletvekilleri olarak hemşerilerimizin her zaman yanında olacak, Adımayanımızın yeniden ihyası ve inşası için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Genel Kurulu'nda, siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, iktidarın iki konuda "gaza bastığını", bunlardan birinin Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden aday olması için "siyasi mühendislik" faaliyeti, diğerinin ise "karşısına çıkmaya cesaret edemediği muhtemel adayları yargı eliyle yolundan bertaraf etme çabası" olduğunu öne sürdü.
AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş'ın seçimler için en uygun tarihin 2027 yılının Kasım ayı olduğunu söylediğini aktaran Özdağ, "Bakınız, Sayın Cumhurbaşkanı 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olurken, 'Bu benim son seçimim, bir daha aday olmayacağım' dedi. O nedenle Sayın Cumhurbaşkanı'nı yalanlamayın. Sayın Cumhurbaşkanı bir daha aday olmayacak. Siz, seçimlerin de 2028 yılının mayıs ayında yapılacağını söylediniz, lütfen sözünüzden geri dönmeyin." diye konuştu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu da eksiklikleri ve hataları dile getirmelerine rağmen iktidarın bunu anlamadığını, anlamak istemediğini savundu.
Kavuncu, Mustafa Elitaş'ın "2027'nin Kasım ayında erken seçimi düşünebiliriz" dediğini aktararak, "Biz Meclis'te bu öneriye, bu yaklaşıma 'evet' diyecek, Anayasa'nın haysiyetini ve onurunu zedeleyecek, kıracak bir tek milletvekili olduğuna inanmıyorum. Ortaokuldaki oğlumun sınıfına gidip deseniz ki 'Biz bu seçimi 5 ay önce yapacağız', gülerler yahu. Herkes der ki 'Sizin derdiniz erken seçim falan değil. Sizin derdiniz tek bir kişiye ömür boyu başkanlık vermek'." ifadesini kullandı.
- "Siyasetçi, varlığını Türkiye'ye ve Türk milletine adamalıdır"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise parti olarak Türk demokrasisinde 56 yıllık bir maziye sahip olduklarını anımsattı.
Akçay, siyaseti demokratik bir yarış ve rekabet olarak gördüklerini belirterek, "Türkiye'nin huzurunu, birliğini, bütünlüğünü, kardeşliğini, istikrarını, Türkiye'nin jeopolitik önemini ve stratejik konumunu, bölgemizde ve dünyada meydana gelen hadiseleri dikkate alıp öncelemeyen bir siyaseti reddediyoruz. Siyasetçi, varlığını karanlık mahfillerin kirli emellerine değil Türkiye'ye ve Türk milletine adamalıdır." diye konuştu.
Zamanın, "Türk ve Türkiye Yüzyılı" zamanı olduğunu belirten Akçay, "Sayın Genel Başkanımızın milli birlik ve beraberlik çağrısı, emperyalistlerin ülkemizin bekasına, milletimizin birliğine, kardeşliğine ve bütünlüğüne yönelik kirli hesaplarını boşa çıkarmıştır. Hedefimiz 'terörsüz Türkiye' parolasıyla Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşmak, Türkiye Cumhuriyeti'ni bir yeryüzü cenneti haline getirmektir." dedi.
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Türkiye'nin demokratikleşmesinin, barışa kavuşmasının önünde engeller olduğunu ileri sürdü.
İçişleri Bakanlığınca Van Büyükşehir Belediye Başkanlığına yapılan geçici görevlendirmeye değinen Temelli, "Kayyum ataması zaten bunun önünde bir engel fakat kayyum atandıktan sonra Van sokaklarındaki işkence sahneleri ortada. Bunun görüntülerini Bakanlığa yolladık ama Bakanlıktan hala bir yanıt yok. İçişleri Bakanlığı sessizliğe gömülmüş durumda. Buna kayıtsız kalamaz, mutlaka elindeki suç belgeleriyle ilgili idari soruşturma başlatmak zorundadır." şeklinde konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, şubat ayında 4 kişilik bir memur ailesinin sadece gıda harcaması yaptığı taktirde ayda 31 bin 495 liraya ihtiyacı olduğunu, bunun altının ise açlık sınırı olarak tanımladığını belirtti.
SGK'ye borcu olan belediyelerle ilgili tartışmalara da değinen Günaydın, "Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin 1 milyar 871 milyon lira borcu varmış. Hiç silkelemeye gittiniz mi? Samsun Büyükşehir Belediyesinin 1 milyar 199 milyon lira borcu var. Silkelemek için bir çaba içerisine girdiniz mi? Bu kadar büyük partizanlık, bu kadar açık yan tutma vatandaşı bir başka duyguya getirdi." açıklamasında bulundu.
- " Türkiye, küresel barışın kilit aktörlerinden birisidir"
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin Türkiye'ye geldiğini anımsatarak, görüşmelerde Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine verdikleri desteğim bir kez daha ifade edildiğini bildirdi.
Başından beri savaşın bir an önce adil ve kalıcı bir çözümle son bulmasını savunduklarını ifade eden Akbaşoğlu, şöyle devam etti:
"Bugün Sayın Zelenskiy'nin Türkiye'nin arabuluculuk rolüne dair olumlu açıklamalarını memnuniyetle karşılıyoruz. Çünkü biz, her zaman çatışmaların değil müzakerelerin ve barışın adresi olduk. Türkiye, küresel barışın kilit aktörlerinden birisidir. Daha önce Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşmasını hayata geçirerek milyonlarca insanın gıda krizinden etkilenmesini önledik. Şimdi de savaşın sona ermesi, bölgemizde istikrarın sağlanması için elimizden gelen her türlü gayreti ortaya koyuyoruz."
Akbaşoğlu, demokrasilerde kimsenin eleştirilerden azade olmadığını, tutarlı, yapıcı, iyi niyetli olması halinde kendilerinin de eleştirilere kulak açtığını ve bundan istifade ettiklerini kaydetti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu aktaran Akbaşoğlu, hiç kimsenin suçu, suçluyu, terörü, teröristi övme, onlara öykündürme girişiminde bulunmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, "Terörü övmek, suçu övmek, suça, teröre destek vermek, yardım ve yataklık yapmak ve Anayasa ve Ceza Kanunu'nda ifadesini bulan suçları işlemek hepimiz için yasaktır. Kim Anayasa'daki, Ceza Kanunu'ndaki, ilgili kanunlardaki suçu işlerse idari cezalar, hukuki cezalar ve diğer yaptırımlarla karşılaşacağını aleni bir şekilde bilmektedir. Herkesin hakaretsiz ve suç işlemeden kendini ifade edebilme imkanı Türkiye'de sonuna kadar açıktır." sözlerini sarf etti.
AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu'nun ardından söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Akbaşoğlu'nun konuşmasında sürekli bir suçlamada bulunduğunu, o suçlamalara dair yargılanmış bir belediye eş başkanının dosyasını getirmesini istedi.
Akbaşoğlu ise tamamen genel bir konuşma yaptığını ifade ederek, "Üzerine alınanlar kendileri oldu." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Yeni Yol Partisinin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurulda Yeni Yol Partisinin "Yargı", İYİ Parti'nin "sahte içki", DEM Parti'nin "Uluslararası Anadili Günü" ve CHP'nin "sosyal konut projeleri"ne ilişkin grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.
Partisinin grup önerisi üzerine konuşan Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, 2024 yılı Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde Türkiye'nin 142 ülke arasında 117'nci sırada yer aldığını söyledi.
Bu raporun anlattığı bir şey olduğunu ifade eden Özdağ, "Yolsuzluk, hukukun üstünlüğü, hükümet yetkilerinin sınırlandırılması, düzen ve güvenlik, temel haklara saygı, adil düzenlemeler ve yargının etki altında kalmaması için unsurlara riayet edilmemesi, şapkamızı alıp kara kara düşünmemiz gereken bir gerçekliği yüzümüze vuruyor." dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve iktidarın, hukukun üstünlüğüne ve yargının tarafsız ve bağımsız olduğuna yönelik sözleri olduğunu anımsatan Özdağ, "Adalet Bakanı ve iktidar sözcülerinin hukukun üstünlüğüne, yargının tarafsız ve bağımsız olduğuna yönelik açıklamaları, ses ve görüntünün senkronize olmadığı bir dublaj hatası olarak görülmektedir." diye konuştu.
Özdağ, Türkiye'nin 2024 yılı Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 142 ülke arasında 117'nci sırada yer almasının "dublaj hatasını" uluslararası bir raporun konusu yaptığını söyledi.
- "Gelin yeni bir anayasa için çalışalım"
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt ise AK Parti olarak adaleti yalnızca bir ilke olarak değil milletin vicdanında yer bulan en yüce değerlerden biri olarak gördüklerini söyledi.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da adalet sisteminin güçlü, bağımsız, tarafsız ve etkin şekilde işlemesi için çalışmaları sürdüreceklerini vurgulayan Beyazıt, iyi işleyen bir adalet mekanizmasının her şeyden önemli ve değerli olduğunun farkında olduklarını belirtti.
Kamuoyuna açıklanan 2025-2029 yıllarını kapsayan 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin, hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen, öngörülebilir bir adalet sistemi vizyonuyla hazırlandığını ifade eden Beyazıt, AK Parti iktidarı boyunca kararlılıkla sürdürdükleri reform iradesinin bu temel değerlerin somut bir göstergesi olduğunu belirtti.
Milletvekillerine seslenen Beyazıt, "Cumhuriyet'imizin ikinci yüzyılında, gelin, hep birlikte milletin ortak değerlerini, ülkemizin ortak geleceğini, devletin bekasını, insanların doğuştan gelen hak ve özgürlüklerini gerçek anlamda güvence altına alan, hukuki güvenliğin, toplumsal barışın ve hukuki öngörülebilirliğin sağlanması bakımından ihtiyaç duyulan yeni nesil hakların da yer aldığı yeni bir anayasa için çalışalım." dedi.
İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşcı ise Türkiye'de 1993-2001 yıllarında sahte alkol zehirlenmesine bağlı ölüm sayısının 271 olduğunu belirtti. 2025 yılındaki sayının bu yıllardaki sayıyı zorlar hale gelindiğini söyleyen Taşcı, "Bu tablo karşısında kaygılanacak bir durum yok mu? Bu, mevzuat yeterli diyerek üzerini kapatabileceğimiz bir tablo mu?" diye konuştu.
Dünyanın her yerine alkolden vergi alındığını ifade eden Taşcı, hiçbir ülkenin vatandaşlarını alkolün zararlarından korumak bahanesiyle getirdiği fahiş vergilerle sahte alkolün pençesine itmediğini söyledi. Taşcı, "Sahte içkinin bu kadar kolay üretilebilir, satılabilir olması bir halk sağlığı sorunudur. Yüksek vergiler, sefalet, sosyal psikolojimiz, terörün finansmanı da dahil tüm boyutlarıyla araştırılması elzemdir." sözlerini sarf etti.
DEM Parti Mardin Milletvekili Salihe Aydeniz de 21 Şubat Uluslararası Anadili Günü'nün ana dilinde eğitim ve yaşam haklarına dikkati çekmek için önemli bir gün olduğunu aktardı. Aydeniz, "Ana dilinde eğitim hakkı bir lütuf değildir, hukukun, insan hakları sözleşmesinin ve en temel vicdani değerlerin gereğidir." dedi.
- "TOKİ, lüks villalar ve gökdelenler yapma peşinde"
CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul ise vatandaşın astronomik kiralar altında ezildiğini ifade ederek, mevcut durumun dar ve orta gelirli vatandaşların konut sahibi olmasını imkansızlaştırdığını kaydetti. Toplu Konut İdaresinin (TOKİ) amacının dar gelirli vatandaşları ev sahibi yapmak olduğunu söyleyen Ertuğrul, "TOKİ ne yapıyor? TOKİ, lüks villalar ve gökdelenler yapma peşinde." ifadesini kullandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un, TOKİ tarafından başlatılacak yeni sosyal konut kampanyasına ilişkin açıklamalarda bulunduğunu anımsatan Ertuğrul, şöyle konuştu:
"Sayın Bakan size sormazlar mı diğer vaatleriniz ne oldu? Yıllardır yarattığınız mağduriyetleri giderdiniz mi? Bu mağduriyetleri giderdiniz de mi yeni vaatlerde bulunuyorsunuz? Sunduğunuz kampanyada en ucuz konut, 5 milyon 650 bin lira. Peşinatsız tamamına kredi ile ev almak isterseniz aylık 125 bin lira ödemek zorundasınız. Bu projeyle aylık 125 bin lira ödeyebilecek olan dar ve orta gelirli vatandaşa 'hayırlı olsun' diyorsunuz. Asıl kime hayırlı olacağı belli, parası olan zenginler buradan üçüncü, dördüncü evlerini alacaklar, zenginliklerine zenginlik katacaklar."
Öte yandan Meclis Başkanvekili Celal Adan, eski Devlet Bakanı Ali Doğan'ın vefat ettiği haberini üzüntüyle öğrendiğini belirterek, Doğan'a Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diledi.
Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Yeni Yol Partisinin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurul'da daha sonra Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.