TBMM Başkanvekili Celal Adan, birleşimin başında yaptığı konuşmada, şair Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın, "Milletler, büyük evlatlarıyla soluk alır" dediğini hatırlattı.
Aziz Türk milletinin son yıllarında, Türkiye için nefes, can suyu ve umut ışığı olan en kıymetli evlatlarından birinin de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olduğuna işaret eden Adan, "Liderimizin varlığı ve vizyonu sadece ülkücü harekette değil, bütün Türkiye'nin dününde ve bugününde silinmeyecek izler bırakmıştır. Yarınlarımız da onun ustalıklı ellerinde şekillenmektedir. Türkiye Yüzyılı'nın ufuk çizgisi liderimiz tarafından işaret edilmektedir." dedi.
Bahçeli'nin siyasi hayatının baştan sona kadar vatanperverliğin, inanmışlığın, adanmışlığın hikayesi, dürüst politikanın, tavizsiz duruşun, memleket için fedakarlığın ete kemiğe bürünmüş hali olduğunu belirten Adan, Bahçeli'nin, millet menfaatini siyasi ikbalin önüne koyarak siyaset üretmenin mümkün olduğunu, politikanın çıkar dehlizlerine mahkum edildiği bu çağda ortaya koyabildiğini vurguladı.
Bahçeli için "Tonyukuklardan Nizamülmülklere uzanan bir devlet aklının, Gazi Alparslan'dan Gazi Mustafa Kemal'e uzanan bir feda anlayışının günümüzdeki sancaktarı olmuştur." ifadesini kullanan Adan, sunları kaydetti:
"Liderimizin hayat macerası, Çukurova'nın bereketli ve sıcak topraklarında başlayıp Ankara'ya taşınan, buradan memleket sathına yayılıp etkisi Türkistan coğrafyasının her bir karışına uzanan bir Türkmen şahlanışıdır. Asya'nın bozkırlarından Torosların zirvesine gölgesi uzanan bir ulu çınarın mirasçısıdır. Yesevi'den Hacı Bektaşlara ulaşan bilgelik zincirinin muhafızıdır. Onun ismi, Suriye'deki yetim Türkmen çocuktan, yıllar sonra Karabağ'a kavuşan beli bükük ihtiyara kadar, cümle mazlumların yüreğinde umuttur, inandıkları için can veren binlerce şehidin yücelttiği sancaktır, aşılmayan hisar, kurumayan pınar, sarsılmayan duvardır. Kısacası liderimiz, Milliyetçi Hareket Partisinin ve onun kurumsal kimliğinde Türk milliyetçiliğinin mücessem ve müşahhas halidir. Gelecek vizyonu, milli şuur ve şiarı şekillendiren pusula, istikametimizi belirleyen haritadır. Hayır duamız, kutlu davamız ve vatan sevdamız ile daima liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey'in emrinde ve yanında olacağımızı bildirir, hepinize saygılarımı sunarım."
Konuşmasının ardından Adan, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.
- Gündem dışı konuşmalar
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, İstanbul'daki binaların yangın güvenliği standartlarının gözden geçirilmesi gerektiğini, önlem alınmaması durumunda geçmişte yaşanan büyük İstanbul yangınının benzerinin yaşanabileceğini söyledi.
Yangının, ihmal sonucu meydana geldiğini vurgulayan Rızvanoğlu, başta hükümet olmak üzere yerel yönetimler, ilgili kurumlar ve herkesin elini taşın altına koyması gerektiğinin altını çizdi.
CHP Ardahan Milletvekili Özgür Erdem İncesu da Ardahan'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümünü kutladı.
Ardahan'ın fiziksel olarak 104 yıl önce düşman işgalinden kurtulduğunu ancak "ekonomik olarak plansızlığın işgali altında kalmaya ve yoksulluklar yaşamaya devam ettiğini" savunan İncesu, kentte halihazırda altyapı ve sağlık hizmetlerinde çeşitli aksamaların yaşandığını dile getirdi.
- "Deprem, her türlü siyasetin üstünde"
AK Parti İstanbul Milletvekili Yahya Çelik de İstanbul'daki deprem riskine ilişkin çalışmalarda İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) vaatlerini yerine getirmek için yetersiz ve duyarsız kaldığını aktardı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, yerel seçimden önce "İstanbul'a yılda 20 bin, 5 yılda 100 bin konut dönüşüm" sözü verdiğini anımsatan Çelik, "Bizim 23 yılda yapamadığımızı, 6 yılda yaptığını ifade etti. 'Nerelere yaptığını göster, tebrik edelim' dedik, yine ortalıktan kayboldu. Deprem, her türlü siyasetin üstünde bir meseledir. İstanbul'un olası bir depreme hazır hale getirilebilmesi için hızlı ve kararlı adımlar atılmak zorundadır. Çünkü milyonlarca hemşehrimiz 650 bin yüksek riskli konut ve iş yerinde yaşamak durumundadır." diye konuştu.
Çelik, İstanbul'da konser ve benzeri etkinlikleri yapan Kültür Dairesine yaklaşık 1 milyar 500 milyon lira harcanırken, Deprem Risk Yönetimi Dairesine sadece 485 milyon lira ayrıldığına dikkati çekerek, "Bu kısıtlı deprem bütçesini bile tam olarak kullanmayarak, depremle mücadeledeki eksiklikleri iyice belirgin hale getirdiler. İstanbullular ihtiyaçları için kapısına dayandığında, 'hükümet bizi engelliyor, hedef benim' diyor. Ancak kendi çıkarları için çalışırken nasılsa hiçbir engelle karşılaşmıyor." ifadesini kullandı.
Çelik'in konuşmasının ardından CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu arasında tartışma yaşandı.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu da İstanbul'un depreme hazırlık konusunun çok önemli olduğunu, siyasi polemiklere kurban edilmemesi gerektiğini belirtti.
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, "Ne yaparsanız yapın, hangi algı oyunlarını devreye sokarsanız sokun, küresel güçlerin ve onların oyununa gelenlerin, bu milletin iradesine zincir vuramayacaklarını TBMM'den bütün dünyaya haykırmak istiyorum." dedi.
Genel Kurulda, siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, bazı siyasetçiler, gazeteciler ile Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında başlatılan soruşturmaları eleştirdi.
Bazı belediyelere yönelik görevlendirmelere tepki gösteren Özdağ, belediye başkanlarının suç işlediği iddiasıyla görevden alınarak yerlerine kayyum atanmaması, bunun yerine belediye meclisinden seçim yapılması gerektiğini söyledi. Özdağ, "Bu atamalar bir ayıp. Beş parti bir kanun teklifi verdik. Biz, insanlar suç işlendiği zaman objektif ve bağımsız yargı ile görevden alınsın, yerlerine seçim yapılsın istiyoruz." dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu da TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras hakkında başlatılan soruşturmayı eleştirerek, "TÜSİAD'ın ekonomiyi, iş hayatını ilgilendiren konularla alakalı Türkiye'de var olan problemleri dile getirmesi ne zamandan beri bir soruşturma konusu olmuştur?" diye sordu.
TÜSİAD'ın, Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşlarını barındıran dernek olduğunu anımsatan Kavuncu, Ömer Aras hakkında başlatılan soruşturmanın, yurt dışından gelecek yabancı yatırımcıları olumsuz etkileyeceğini savundu.
Kavuncu, HÜDA PAR tarafından düzenlenen "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"na ilişkin, "Çalıştayda, bu ülkenin kurucu değerlerine, yüzyıldır bu ülkede huzur içinde yaşamamıza vesile olan Cumhuriyet'e olmayacak laflar söylendi. Teğmenlerle ilgili soruşturmalar başlatıldığında, TÜSİAD mevcut durumla ilgili bir iki cümle kurduğunda esip gürleyenler, bu çalıştayla ilgili tek bir kelime edemediler." değerlendirmesinde bulundu.
- "TÜSİAD adeta komitacılık yapmaktadır"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da TÜSİAD Genel Kurulunda yapılan konuşmaların, Türkiye'nin hukuk sistemi ve siyaset kurumuna yönelik eleştirilerin ötesine geçtiğini, siyaseti ve yargıyı baskı altına alma çabasına girişildiğini söyledi.
TÜSİAD'ı eleştiren Akçay, şunları ifade etti:
"TÜSİAD, sivil toplum kuruluşu olmaktan ziyade adeta bir komitacılık yapmaktadır. Bu yöneticiler, milli egemenliğe ve milli iradeye saygı duymayı bir kenara bırakın, darbeci zihniyetin yapımcılığını üstlendiği bir senaryo yazmaya teşebbüs etmişlerdir. Bu vesayetçi eğilimler yeni değildir. 1971 yılında kurulduğundan bu yana siyaseti yönlendirme gayretleri, millet iradesini sorgulamaya ve zedelemeye yönelik bir strateji izleyen TÜSİAD'ın hükümetlere doğrudan meydan okuduğu, gazete ilanlarıyla ve manşetleriyle kamuoyunu etkilemeye çalıştığı ve darbe şakşakçılığı yaptığı karanlık dönemler halen hafızalarımızdadır."
Hukuk sistemi üzerinden yapılan eleştirilerin, Türkiye'nin uluslararası alandaki itibarını zedelemeye yönelik algı operasyonu olduğunu ifade eden Akçay, milli irade ile şekillenmiş bir hukuk sisteminin, dışarıdan ya da içeriden gelen hiçbir vesayet girişimine boyun eğmeyeceğinin altını çizdi.
Türkiye'nin demokratik siyasetini şekillendirme çabasının kabul edilemez olduğunu kaydeden Akçay, "Siyaset, siyaset kurumlarıyla ve millet iradesiyle yapılır ve bu irade hiçbir sermaye grubunun ya da çıkar çevresinin tahakkümüne boyun eğmez. Dış taktiklerle ve dış telkinlerle değil, milletin gerçekleriyle ve milli irademizle, milli güvenliğimizin hassasiyetlerine de saygı duyulmalıdır." dedi.
Bu durumun, paradan daha önemli olan bir haysiyet meselesi olduğuna işaret eden Akçay, "Suriye için, Gazze ve Filistin için tek bir cümle kurmazlar. Terörsüz Türkiye hedefi için tek bir cümleleri yoktur. Tavsiyemiz, milletimizin iradesine saygı duymayı öğrenmeleri ve asli görev alanı olan ekonomi ve iş dünyası ile ilgili meselelerde yapıcı çözüm üretmeleri ve bununla öne çıkmalarıdır. Milli irade, her türlü vesayeti reddedecek kadar güçlüdür." diye konuştu.
Akçay, Türkiye'nin, çok partili bir hukuk ülkesi olduğunu hatırlatarak, "Herkese siyaset yolu açıktır. Kendilerine güveniyorlarsa bir 'TÜSİAD Partisi' kurup, milletin huzuruna da çıkabilirler." ifadelerini kullandı.
- "Memleketin gerçeğini gizlemeye yetmiyor"
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli de İçişleri Bakanlığınca Van Büyükşehir Belediye Başkanlığına görevlendirme yapılmasını eleştirerek, bu konuda izinsiz yürüyüş yapmak isteyen gruba polis tarafından müdahale edilmesine tepki gösterdi.
Terör örgütü PKK/KCK'nın alt yapılanması Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyelerine yönelik soruşturmaları da eleştiren Temelli, her şeye rağmen adalet ve barış mücadelesine devam edeceklerini söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da Türkiye'nin ciddi bir iktisadi krizin ortasında bulunduğunu, yurttaşların artık yarınını ön göremediğini öne sürdü.
Yıl sonundaki hedef enflasyonun yüzde 24 olacağının dile getirildiğini aktaran Günaydın, "Ama asgari beslenme için gerekli olan bir ramazan sepetinin geçen seneye göre yüzde 70 oranında zamlandığını biliyoruz. Demek ki TÜİK'in ortaya koyduğu kuyruklu istatistikler, memleketin gerçeğini gizlemeye yetmiyor. Enflasyon reel olarak yüzde 70'lerde ama siz asgari ücrete yüzde 30 zam yaptınız, insanlar yıl boyunca 22 bin lira alacak, en düşük emekli aylığına yüzde 15 zam yaptınız, 14 bin 464 lira alacaklar insanlar 6 ay boyunca. Dolayısıyla memleket fakruzaruret içerisindedir." dedi.
- "Karanlık odakların operasyonlarına boyun eğmeyeceğiz"
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu da kalp kapakçığı operasyonu geçiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye geçmiş olsun dileklerini iletti.
ASELSAN ve TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen Türkiye'nin milli ve yerli nokta hava savunma sistemi GÖKSUR'un, su üstü platformundan ilk atışını icra ettiğini anımsatan Akbaşoğlu, terörsüz Türkiye yolunda ilerlerken, savunma sanayisinde de herkesi gururlandıran adımlara imza attıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Malezya, Endonezya ve Pakistan'ı ziyaret ettiğini, buralarda 48 anlaşmanın imzalandığını hatırlatan Akbaşoğlu, "Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, yeni bir dünyanın inşasına hep birlikte şahitlik ediyoruz. Artık masada kendisine dikte edilen bir Türkiye değil, şartları belirleyen ve kardeşleriyle birlikte hep birlikte güçlenen bir lider ülke Türkiye var. Asya'nın güçlü devletleri Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı aynı zamanda İslam dünyasının bir lideri olarak selamlıyorlar." dedi.
Akbaşoğlu, Türkiye'nin yükselişini görmek istemeyenlerin ve milletin sevgisini kıskananların, her fırsatta eleştiri oklarını yöneltecek bir bahane bulduklarını belirterek, Türkiye'nin dostluk elini uzatmaktan, mazlumun yanında olmaktan asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
"Batı'nın kirli oyunlarına, karanlık odakların operasyonlarına dün nasıl boyun eğmediysek bugün de eğmeyeceğiz." diyen Akbaşoğlu, şöyle konuştu:
"The Economist ve benzeri küresel tetikçiliği yapan yayın organlarının algı operasyonlarının Türkiye'yi ve milletimizin iradesini hedef almaya çalıştığına hep beraber şahitlik ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef almak, Türkiye'yi, Türk milletini hedef almaktır. Ne yaparsanız yapın, hangi algı oyunlarını devreye sokarsanız sokun, küresel güçlerin ve onların oyununa gelenlerin, bu milletin iradesine zincir vuramayacaklarını TBMM'den bütün dünyaya haykırmak istiyorum. Türkiye'ye asla diz çöktüremeyeceksiniz, yolundan döndüremeyeceksiniz. Türkiye emin adımlarla Türkiye Yüzyılı hedeflerini bir bir gerçekleştirecektir. Buna inancımız tamdır."
TBMM Genel Kurulunda, CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Yeni Yol Partisi'nin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurulda Yeni Yol Partisi'nin "borçlanma politikaları", İYİ Parti'nin "akademik atamalar", DEM Parti'nin "kayyım", CHP'nin "sağlıkta şiddet" konulu grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.
Partisinin grup önerisi üzerine konuşan Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya, Türkiye'nin sahip olduğu borç yüküyle mali bağımsızlığının tehlikeye atıldığını savundu.
Türkiye'nin her yıl artan bütçe açıkları ve borçlanmayla ana para ödemelerini geçen bir faiz ödemesiyle karşı karşıya olduğuna işaret eden Kaya, "Gelmiş olduğumuz noktada yüksek faiz ödemeleri artık bu halkı her geçen gün daha da yoksullaştırıyor. Yüksek faiz Türkiye'nin dış borç bağımlılığını her geçen gün artırıyor." dedi.
İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun da partisinin grup önerisi üzerine yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yetiştirdiği "parlak beyinlerin liyakatsiz atamalar nedeniyle" yabancı ülkelerin laboratuvarlarında bilim ürettiğini ileri sürdü.
Bazı üniversitelerdeki "torpil" iddialarını dile getiren Olgun, "Bilim konuşmamız gereken üniversitelerde skandallar manşet oluyor. Akademik yayınların yerini, torpil listeleri arıyor. Yeni bir bilimsel buluş yerine, hangi dekan kimin yerine kadroyu aldığı haberlerini okuyoruz. Öyle bir noktaya geldik ki akademik kadrolar artık rekabete dayalı, adrese teslim ilanlarla belirli isimlere resmen peşkeş çekilmektedir." ifadelerini kullandı.
AK Parti Burdur Milletvekili Adem Korkmaz da Türkiye'de akademik unvanlarla akademik kadro arasında bir ayrışma bulunduğunu söyledi.
Akademide uzun yıllar bir üniversitede çalışarak doçent unvanı alındığını dile getiren Korkmaz, şunları kaydetti:
"Doçentlik haklarından faydalanabilmesi için kendisinin ayrıca bir idari kadro tahsisiyle doçent olarak naspedilmesi gerekiyor. Bu gerekirken de ilgili kişi, akademinin yüzde 99'unun talebi, emek vermiş olduğu üniversitede, doçent olduğu kadroda kendisine bir kadro açılması. Bu akademiden yukarıya, üniversiteye, YÖK'e doğru yönelen çok ciddi bir yapısal taleptir. Araştırma görevlisinde şahsa özel ilan asla çıkartılamaz. Sadece ilgili alanda mezun olmuş olmak ve bu alanda yüksek lisans ve doktora yapıyor olma şartınız vardır. İstisna olarak öğretim görevlilerinde o mesleğin icabına ve ihtiyacına uygun daraltılmış ilanlar çıkartılabilir. Bu da ihtiyacın niteliği gereğidir."
- "Sağlık emekçileri şiddetin hedefinde"
Partisinin grup önerisi üzerine konuşan DEM Parti Hakkari Milletvekili Vezir Coşkun ise İçişleri Bakanlığınca Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Abdullah Zeydan'ın Genel Kurul'a hitaben yazdığı mektubu okudu.
Öneri üzerine yapılan konuşmaların ardından DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli ile AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu arasında belediyelere yapılan görevlendirmelere ilişkin tartışma yaşandı.
CHP Samsun Milletvekili Murat Çan da partisinin grup önerisi üzerine söz alarak iktidar partisi milletvekilinin, sağlık çalışanları hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle parti olarak yarın suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.
Başta hekimler olmak üzere bütün sağlık emekçilerinin fiziksel, sözlü, psikolojik, ekonomik şiddetin hedefi olduğunu belirten Çan, "Gelinen noktada, sıkacak gırtlak arayanlar önce gitsin yeni doğan bebeklerimiz katledilirken, o tarihte il sağlık müdürlüğü koltuğunda, şimdi bakan koltuğunda oturan kişinin yakasına yapışsın, gırtlağına yapışsın. Sıkacak gırtlak arayanlar, cinayet şebekesine hastanesinin kapılarını açan eski bakanın yakasına yapışsın." ifadelerini kullandı.
- Grup önerileri kabul edilmedi
Genel Kurulda, CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Yeni Yol Partisi'nin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurulda, DEM Parti Bitlis Milletvekili Semra Çağlar Gökalp'in "Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin doğrudan gündeme alınması önergesi reddedildi.
Daha sonra Genel Kurulda, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.