TBMM Genel Kurulunda, Ticaret ile Hazine ve Maliye bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.

Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, büyük şirketlerden alacakların tamamının takip edildiğini, tahsilatı için Gelir İdaresi Başkanlığındaki herkesin seferber olduğunu söyledi.

Hazine ve Maliye Bakanı'nın vergi alacaklarından vazgeçme yetkisinin olmadığını vurgulayan Şimşek, "Bugüne kadar Maliye Bakanı asla vergi silmemiştir, silemez. Vergi alacaklarından vazgeçmek, sadece ve sadece yüce Meclis'in yetkisinde olan bir husustur. Kesinleşmiş, tahakkuk etmiş vergi alacaklarından bir bakan tarafından hatta cumhurbaşkanı tarafından vazgeçilmesi asla ve asla söz konusu olamaz." diye konuştu.

Şimşek, muhalefet milletvekillerinin laf atması üzerine, "Soru soruyorsunuz, dinlemiyorsunuz. Soruya cevap vereceğim. Nezaket diye bir şey var mı?" şeklinde tepki gösterdi.

Bazı DEM Parti milletvekillerinin "yalan söylediğini" iddia etmesine karşılık Şimşek, "Siz yalan atıyorsunuz." ifadesini kullandı.

Genel Kurulda tartışma yaşanması üzerine Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, birleşime ara verdi.

Aranın ardından konuşmasına devam eden Şimşek, yasa dışı bahse yönelik soruyu şöyle yanıtladı:

"MASAK başta olmak üzere Bakanlığımızın ilgili birimleri, adli makamlarımız ve kolluk birimlerimizle işbirliği içerisinde ciddi çalışma yapıyor. 2023'ten bu yana tam 17 bin 304 kişiyi konu eden analiz çalışmaları yapılmış, adli makamlar ve kolluk birimleriyle düzenli şekilde paylaşılmıştır. Bu çerçevede 2 milyar lirayı aşkın işlemin gerçekleştirilmesi Bakanlığımızın kararlarıyla engellenmiştir. Milli Piyango, 2023 yılında 168 bin 30 ve bu yılın ilk 11 ayında yaklaşık 222 bin 554 site için BTK'ye ihbarda bulunmuş, bu sitelere erişim engelinin getirilmesi sağlanmıştır. Dolayısıyla yasa dışı bahisle mücadele konusunda bütün birimlerimiz yoğun bir şekilde çalışmaktadır."

- "Bölgesel kalkınmışlık farklarını gidermek bizim en önemli hedeflerimizden bir tanesi"

Bazı milletvekillerinin kalkınmada bölgeler arası farklılık olduğunu iddia ettiğini aktaran Şimşek, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki yatırımları anlattı. Şimşek, 2003-2024 döneminde DAP ve GAP bölgelerindeki büyümenin genel büyümenin üzerinde olduğunu belirtti. Söz konusu dönemde Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kamunun sabit fiyatlarla 1,1 trilyon lira, Doğu Anadolu Bölgesi'nde 1 trilyon 40 milyar lira yatırım yaptığını anlatan Şimşek, bu bölgelerde organize sanayi bölgelerinin kurulduğunu dile getirdi.

Mehmet Şimşek, "Bu bölgelere en büyük teşviki veriyoruz. Bu bölgelerde yeterli düzeyde özel sektör yatırımı yoksa o zaman bizim sorunu terörde aramamız gerekiyor. Üzerimize düşeni yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Bölgesel kalkınmışlık farklarını gidermek bizim en önemli hedeflerimizden bir tanesi." diye konuştu.

Mücbir sebep halinin bir yıla kadar uzatılması konusunda Bakanlığına yetki verilmesine yönelik düzenlemeye işaret eden Şimşek, "Mücbir sebep hiçbir zaman durmadı. Sadece etkilendiğini ispat etmeyenlere yönelik süre doldu. Biz ona ilişkin bir yasal düzenleme geldiğinde bütün boyutlarıyla değerlendireceğiz. Gereken desteği vereceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bu kapının açılması için bastırmaya devam ediyoruz"

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Alican Gümrük Kapısı'nın açılmasıyla ilgili Dışişleri Bakanlığı ile koordinasyon içerisinde olduklarını belirterek, "Van Kapıköy Gümrük Kapısı yenilenmişti. İranlı turistlerin yoğun olarak kullandığı bir kapımız. Ticari araçların geçişine açılmasını çok istiyoruz. Geçen hafta çarşamba günü Tahran'da resmi ziyaretteydim. İranlı mevkidaşlarıma bu konuda özellikle istekte bulundum. Onlar da bu 40 kilometrelik yolun yapımı konusunda çalışacaklarını söyledi. Bu kapının açılması için bastırmaya devam ediyoruz." dedi.

2020-2023 arasında 627 kadın kooperatifinin 666 projesine 76 milyon lira destek sağladıklarını anlatan Bolat, 2024'te de 147 kooperatifin 166 projesine destek verdiklerini söyledi.

Bolat, engellilerin ve gençlerin kurdukları kooperatiflere de Koop-Des programı çerçevesinde benzeri destekler vereceklerini vurguladı.

Perakende Ticaretin Düzenlemesi Hakkındaki Kanunun 2015 yılının Ocak ayında yürürlüğe girdiğini dile getiren Bolat, "Tüketiciler ve tüketici kuruluşları dağıtım kanalı gibi kuruluşları üzerinde de etkileri olacak, bu konuyla alakalı çok boyutlu bir çalışma devam ediyor." diye konuştu.

- "Ben yalan atmıyorum. Size iade ediyorum"

Genel Kurulda, soru-cevap işlemi sırasında yaşanan gerginliğe ilişkin grup başkanvekilleri değerlendirmede bulundu.

Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, bunun üzerine Bakan Şimşek'e söz verdi.

Şimşek, bütün milletvekillerinin saygıyı hak ettiğini, kendisinin de saygı ve nezaket çerçevesinde Genel Kurula hitap ettiğini söyledi.

Bakan Şimşek, "Bana oradan bağırıp 'Yalan atıyorsun.' dediler. Ben yalan atmıyorum. Size iade ediyorum. Kayıtlara bakarsanız görürsünüz. Yüce Meclisimizin hiçbir üyesine bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da saygısızlık etmem. Siz bana 'Yalan atıyorsunuz.' dediniz. Asla bir saygısızlık etmek istemedim. Biz size her zaman saygı ve nezaket çerçevesi içinde hitap ettik ve sorularınıza cevap verdik." diye konuştu.

Uzlaşma müessesesinin 1963'ten beri bulunduğunu belirten Şimşek, "Yılda dönem dönem 10 bin, 15 bin tane uzlaşma yapılıyor; taşrada yapılıyor, merkezde yapılıyor. Net bir şekilde, bundan sonra asla ve asla vergi borcunun aslının hiçbir aşamada silinmesi söz konusu olmayacaktır." dedi.

Bu sırada da muhalefet sıralarından milletvekillerinin laf atması üzerine Şimşek, "Sabah 11.00'den beri nezaket içerisinde, hiçbir yorumda bulunmadan ve gerçekten elimden geldiğince dikkatle hepinizi dinledim, bu size saygımı gösterir çünkü siz saygıyı hak ediyorsunuz, siz milletin temsilcisisiniz fakat biz konuşmaya başlayınca siz başlıyorsunuz. Böyle bir usul yok." ifadelerini kullandı.

Genel Kurulda şahsı adına söz alan DEVA Partisi Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın, 2025 yılı bütçesinden faize ayrılan payı eleştirerek, "Faize ayrılan para, deprem hasarlarının giderilmesi ve afete hazırlık için ayrılan paranın neredeyse 3 katından fazla; yükseköğretime ayrılan paranın 4 katı, tarıma ayrılan paranın 5 katı; sanayinin geliştirilmesi, üretimin ve yatırımın desteklenmesi için ayrılan paranın 15 katı." diya konuştu.

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen ise "bütçede, eğitimin, sağlığın, sosyal yardımların ve halkın yaşamını kolaylaştıran alanların gözden çıkarıldığını" savundu.

Konuşmaların ardından Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile bağlı kurumların 2025 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Meclis Başkanvekili Önder, birleşimi saat 11.00'de toplanmak üzere kapattı.

TİCARET İLE HAZİNE VE MALİYE BAKANLIKLARININ 2025 YILI BÜTÇELERİ TBMM GENEL KURULUNDA

TBMM Genel Kurulunda Ticaret ile Hazine ve Maliye bakanlıklarının 2025 yılı bütçelerinin görüşmelerine başlandı.

Genel Kurul, Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in başkanlığında toplandı.

Genel Kurulda Helal Akreditasyon Kurumu, Rekabet Kurumu, Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun bütçeleri ele alınacak.

TBMM Genel Kurulunda Ticaret ile Hazine ve Maliye bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde AK Parti Milletvekilleri söz aldı.

AK Parti Kırşehir Milletvekili Necmettin Erkan, pandemi ile başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı ile devam eden ve pek çok ülkeyi tesiri altına alan siyasi krizlerin tüm ekonomileri derinden etkilediğini söyledi.

Küresel ekonomide geçmiş dönem ekonomilerinin altında büyüme rakamlarının kaydedilmesine rağmen Türkiye'nin üretmeye, istihdamda ve ihracatta büyüme devam ettiğini vurgulayan Erkan, "Türkiye, 2022'de yüzde 5,5, 2023'te yüzde 5,1, 2024 yılının ilk yarısında 3,2'lik büyüme oranını yakalamıştır. Türkiye ekonomisi bu açıdan pek çok ülke ekonomisinden pozitif yönde ayrılırken kaydedilen iyileştirme göstergeleri 2025'e dair beklentileri yükseltmiştir." diye konuştu.

AK Parti Yozgat Milletvekili Abdulkadir Akgül, ihracat rakamlarında rekorların kırılmasıyla istihdamın arttığını, kişi başına düşen milli gelirin de yükselişini sürdürdüğünü söyledi.

Akgül, Türkiye'nin pandemi, bölgesel savaşlar, deprem felaketi gibi birçok olumsuzluğa rağmen "güçlü ekonomi büyük Türkiye" hedefi doğrultusunda yoluna emin adımlarla ilerlediğini belirtti.

Esnaf ve sanatkarların da unutulmadığını, onların hizmetinde olan kooperatiflerin sayısının 2024'te bini geçtiğine dikkati çeken Akgül, "Esnafımıza 1,5 milyon Türk lirasına kadar iş yeri edindirme ve taşıt edindirme kredisi kullandırılmakta. Usta ve genç girişimciler ile kaybolmaya yüz tutan meslekler için 300 bin liraya kadar sıfır faizli kredi kullandırılmaktadır. Günümüzde 544 milyar devlet destekli kredi kullandırıldı. Bugün kaynaklar, 1,5 milyon esnaf ve sanatkarın ulaştığı kredi haline geldi." diye konuştu.

AK Parti Tekirdağ Milletvekili Mestan Özcan, Helal Akreditasyon Kurumunun sadece bir denetim mekanizması olmadığını belirterek, Türkiye'nin uluslararası ticarette itibarını artıran bir kurum olarak öne çıktığını söyledi.

Bugün dünyanın dengesinin değiştiğini ticaretin ve paranın merkezinin batıdan doğuya doğru kaydığını ifade eden Özcan, "Türkiye, Müslüman Türk cumhuriyetlerinden Orta Doğu'ya, Güneydoğu Asya'dan Afrika'ya kadar olan geniş bir coğrafyada yalnızca ticaret değil, güven ve ahlak bağları kuruyor. Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) gibi stratejik kurumlarımız bu bağları güçlendiren köprülerdir. Bugün, Türkiye, helal ürünler meselesinde tüm Müslüman coğrafyalarla ticari ilişkilerini güçlendirmiştir. HAK'ın uluslararası alanda oluşturduğu güven sayesinde Türk malları artık daha fazla tercih edilmekte, ticaret yolları Türkiye üzerinden yeniden şekillenmektedir. " ifadelerini kullandı.

AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Ethem Taş, Rekabet Kurumunun serbest piyasa ekonomisinin sağlıklı bir şekilde işlemesine katkı sağlayan ve uluslararası rekabet gücünün artırılmasında stratejik öneme sahip bir kurum olduğunu belirtti.

Rekabet Kurumunun 2024 yılında tamamlanan 131 soruşturmada ihlal gerçekleştiren şirketlere yaklaşık 5 milyar lira idari para cezası uyguladığını bildiren Taş, "2024 yılının ilk altı aylık sürecinde tüketicilerimize sağlanan toplam fayda 49,24 milyar TL'ye ulaşmıştır. Bu sonuçlar, ülkemizde adil rekabetin güçlenmesi, ekonomik istikrarın korunması ve tüketicilerin haklarının güvence altına alınması açısından önemli bir göstergesidir. Rekabetçi bir piyasa yapısının ekonomik kalkınmanın temel taşlarından biri olduğunu bir kez daha görmekteyiz." diye konuştu.

AK Parti Aksaray Milletvekili Hüseyin Altınsoy ise Türkiye'de vergi yükünün yüksek olduğu algısının gerçeğin yansıtmadığını belirterek, "Vergi yükü ortalaması, OECD ülkelerinde yüzde 34 iken AB ülkelerinde yüzde 40 seviyelerindedir. Bütçemizde, 2023 yılında depremlerin yol açtığı hasarların bertaraf edilmesi amacıyla 2024 yılında 1 trilyon 28 milyar Türk lirası tutarında deprem harcaması yapıldığı da öngörülmektedir." dedi.

AK Parti Burdur Milletvekili Mustafa Oğuz da vergi alanında birçok düzenlemeler yapıldığını anımsatarak, vergi adaleti konusunda temel yaklaşımlarının 'çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması' olduğunu söyledi. Oğuz, vergilemede adaleti ve bütçe gelirleri içerisindeki doğrudan vergilerin payını artıracak çalışmaların yürütüldüğünü söyledi.

AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet Fethan Baykoç, limanlar ve otoyolların Türkiye'nin ekonomik büyümesinin lokomotifleri olduğunu belirterek, özellikle limanların modernizasyonu ve kapasitelerinin artırılmasının dış ticaretteki rekabet gücünü artıracağını, bu nedenle özelleştirme yoluyla limanlara yeni yatırımlar yaparak Türkiye'yi küresel ticarette daha etkin bir oyunca haline getirmeyi hedeflediklerini kaydetti.

AK Parti İstanbul Milletvekili Büşra Paker ise bankacılık sektörünün ülkelerin ekonomik istikrarı için önem arz ettiğini ifade ederek, güçlü bir bankacılık sektörünün küresel ekonomi arenasında da başarının anahtarı olduğunu vurguladı.

Türk bankacılık sektörünün son yıllarda tüm dünyada yaşanan krizlerden alnının akıyla çıkmayı başardığını dile getiren Paker, "Güçlü bir bankacılık sektörü, ekonomik büyümenin ve toplumsal refahın sürdürülebilirliği için vazgeçilmezdir." dedi.

- "İETT hakkında 44 usulsüzlük tespit edilmiş"

AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, yanında getirdiği rögar kapağını kürsünün önüne koyarak, konuşmasını yaptı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2023 Sayıştay raporlarına değinen Yıldırım, "İETT hakkında 44 usulsüzlük tespit edilmiş yani 'usulsüzlük' diye yumuşatıyorum, aslında yolsuzluk var içerisinde. 22 adet İSKİ olmak üzere 220 konu başlığında usulsüzlük tespit edilmiştir." diye konuştu.

Yıldırım, Sayıştay raporlarında İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait araçlarla ilgili tespitlerin de yer aldığını dile getirerek, "Sayıştay, 1137 tane aracı bulamamış. Burada Sayıştay'ın hata yaptığını düşünüyorum. Araç sayısı 1137 değil, 1136'dır. Çünkü araçlardan biri Sayın Gökhan Günaydın'da." dedi.

Bir eliyle rögar kapağını diğer eliyle Sayıştay raporlarını tutan Yıldırım, "Evet, buraya kapak getirdim. Kapak budur, bu rögar kapağı. Biliyorsunuz, rögar kapağı metrobüs kapısını kırarak insanımızın yaralanmasına sebep oldu. Bu da biliyorsunuz, Sayıştay'ın raporu. Bu, aslında İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ve CHP belediyeciliğinin beceriksizliğinin, iş bilmezliğinin resmidir. Resim buradadır, kapak buradadır." ifadelerini kullandı.

Daha sonra siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz aldı.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, AK Parti'nin 2019'da İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini iptal ettirdiğini iddia etti. CHP'nin 31 Mart yerel seçimlerinde ise 414 belediyeyi kazandığını anımsatan Günaydın, "SSK borcu ve konser meselesine de gelelim. Biz hiçbir şeyden kaçmıyoruz. Araştırma önergeleri de verdik. Kim konser harcaması yapmış, bunun hesabını da yapalım. Araçla ilgili olarak da bu iftirayı atan adamı da mahkemeye verdim. Benim eski şoförümü satın alıp bir yere varamazsınız. Yedi sülaleniz gelse, bana hesap soramazsınız. Hesabımın hepsini sonuna kadar vermeye de hazırım hodri meydan." ifadelerini kullandı.

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise, 2019'daki Mahalli İdareler Seçimlerinin iptal edilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Söz konusu seçimlerde belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği, ilçe belediye meclis üyeliği ve belediye başkanlığı için aynı zarfta 4 ayrı oy kullanıldığını hatırlatan Akbaşoğlu, şunları kaydetti:

"Kamu görevlisi olmayan sandık başkanları vardı. 30 bine yakın oyla ilgili fark sandıkların yüzde 10'unun sayılmasıyla 12 bin küsüre indi. Niye ilçeler? O konudaki tutanaklarla ilgili orada farklılıklar vardı. Sadece büyükşehir belediye başkanlığı tutanakları farklıydı. Yüzde 10'u sayıldı fark 30 binden 13 bine indi. Orada büyükşehir belediye başkanlığı ile ilgili bütün tutanaklarda bu farklılık görüldüğü için oraya itiraz edildi. O sebeple böyle bir karar verildi. İftira siyasetini ortaya koyan, şov siyasetini ortaya koyan kendileridir. Biz eser ve hizmet siyasetini ortaya koyduğumuz için millet bizi tekrar iktidara getirmiştir. Sonuç budur."

TBMM Genel Kurulunda Ticaret ile Hazine ve Maliye bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde Saadet Partisi milletvekilleri söz aldı.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, 2025 yılı bütçesinin patronları, faizciyi, ihale çetelerini kayırdığını, işçi, emekçi, çiftçi ve köylüyü silkeleyen bir bütçe olduğunu savundu.

Vergilerin işçiden, emekliden ve fakirden alındığını iddia eden Kaya, "2025'te 456 milyar, sigaradan vergi almayı planladınız. Rakamlarınız bunu söylüyor. Bu vergi, faiz giderlerinizin yüzde 25'i. Bu vergi, bütçe açığınızın yüzde 25'i. Vatandaş sigara içmeyi bırakır, paraları bankaya koyarsa, ona faizleri nereden ödeyeceksiniz? Bu 456 milyar bütçeden olan açığı nasıl kapatmayı düşünüyorsunuz?" dedi.

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, 2025 yılı bütçesinin neredeyse yüzde 45'i olan 6,6 trilyon liranın Hazine ve Maliye Bakanlığına tahsis edildiğini, bu payın 2023 yılı merkezi yönetim bütçesinin toplamına denk olduğunu, bu rakamın bile Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin kamu maliyesi üzerindeki etkisini, enflasyonun devlette bütün dengeleri nasıl bozduğunu gösterdiğini söyledi.

Temurci, 2018 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle ülkede ekonomi politikaları ile ilgili "yeni" diye başlayan her programın devleti iflasa sürüklediğini ve milleti fakirleştirdiğini savunarak, şunları kaydetti:

"'Çin modeli' diyerek kendi ulusal parasının değerini düşürmeyi kendine vazife edinen bakanlar gördü bu millet. Olağanüstü büyük yanlışlar yapıldı. Hatalı ekonomik politikalarla ülkeyi iflasa, milleti sefalete sürükleyen insanlar, yemeği yediler, hesabı ödemeden çekip gittiler. Birbirini tetikleyen ve birbirinden ayrılmaz 5'li bir problem yaşıyoruz. Bütçe açığı, borçları getiriyor, borç, faizi getiriyor, bunları karşılamak için arttırılan vergiler ve vatandaşın canına tak eden zamlar geliyor. Bu 5'li Türkiye'yi şu anda bir ekonomik felaketin eşiğine getirdi."

Temurci, cari açığın düşmesinin önemine dikkati çekerek, "Cari açık probleminin kalıcı olarak bitirilmesi için bu ülkede üretim, yatırım ve istihdam politikalarına çok daha fazla önem vermek zorundayız." dedi.

- En düşük emekli maaşı, asgari ücret kadar olmalı"

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Demir, bütçenin sadece sayılardan ibaret olmadığını, halkın yaşam standartlarını yükseltecek, ekonomik refahı arttıracak, geleceği şekillendirecek bir yol haritası olduğunu söyledi.

Demir, asgari ücretli ve emeklilerin geçinemediğini belirterek, "En düşük emekli maaşı bir asgari ücret kadar olmalıdır. Dul ve yetim maaşları yerlerde. 3 bin lira engelli maaşı var. Bugün bir tekerlekli sandalye bile 5 bin lira iken engelli bireylere reva görülen maaş gerçekten komik bir rakam." ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Birol Aydın, yanında getirdiği 5,10,25 ve 50 kuruş ve 1 lira madeni paralar ile 5,10 ve 20 lira kağıt paraları Genel Kurula göstererek, bugüne kadar enflasyon ve alım gücü değerlendirmelerinin genellikle 200 liralar üzerinden yapıldığını anımsattı.

Aydın, "Biliyorsunuz, bir zincirin gücü en zayıf halkanın gücü kadardır. Bir ülkenin para değeri, en küçük parasının alım gücü ile alakalıdır. En küçük paramız ne kadar değerliyse, o ülke o kadar değerli ve kıymetli bir parayı bulunduruyor demektir. Bunun için bunu söyledim. Bu gördüğünüz paralar tedavülden kalktı, basılmıyor. Piyasanın da beklentisi 500 ve 1000 liralık banknotlardır; 5 lira madeni paralar da zaten piyasaya sürülmüş durumda." diye konuştu.

Paranın en temelde bir "hak" ölçüsü olduğunu ifade eden Aydın, şunları kaydetti:

"İnsanlar, gelecekte yapacakları yatırım ve tasarruflar için parayı bir hak ölçüsü olarak gördükleri için tutarlar. Devlet ve yönetimle bağlarını bu hak ölçüsü üzerine ikame ederler. Para, bir ülkenin gücüdür, ülkenin mali gücü, o ülkenin siyasi gücüdür. Ülke ve millet olarak sağlam bir para birimine sahip değiliz."

- "İsrail'le ticaret tartışması

Saadet Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, iktidar partisinin İsrail'le ticareti başta reddettiğini sonra itiraf ettiğini savundu.

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, "AK Parti hükümetine hala 'İsrail'le ticaret yapıyorsunuz' demek ancak bir iftiradır. Dün bu konuyla ilgili Ticaret Bakanlığının tüm kamuoyunun bilgisine sunduğu, çok detaylı cevapları var. İsrail'in gümrük kodu 624. Bu, tamamen kapandı. 9 Nisan'da 1019 ürüne kısıtlama getirilmişti. 2 Mayıs 2024'de ithalat, ihracat tamamen kapatıldı." diye konuştu.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, "12 Aralık'ta Hasan Bitmez, 'İsrail'le ticaret yapıyoruz' dediği zaman Akbaşoğlu'nun arkadaşları, sıra kapaklarına vurarak 'yalan söylüyorsunuz' diyordu. 'Ne zaman ticareti kestiniz?' diyoruz, '2 Mayıs' diyor. 12 Aralık nere, 2 Mayıs nere?" ifadelerini kullandı.

Akbaşoğlu ise Kaya'ya cevaben, "12 Aralık'taki konuşmada 'silah satıyorsunuz İsrail'e' diyorlardı. Bu apaçık iftiradır." dedi.

- Başkanvekili Önder'den Bakan Şimşek'e teşekkür

Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Prof. Dr. Şükrü Hatun'un Tip 1 diyabetli çocuklar için yürüttüğü bir talebi olduğunu anımsatarak, "Birçok milletvekili arkadaş buna omuz verdiler. Sayın Mehmet Şimşek meseleye duyarlılık gösterdiler, huzurunuzda tüm Tip 1 diyabetli ailelere sensör katkısı için kendisine teşekkür etmek istiyorum." dedi.

Önder, Adıyamanlı olduğunu anımsatarak, "Sabahtan beri telefonlarımız durmuyor. Mücbir sebep meselesinde vergi ve diğer uygulamalarla alakalı şu an askıda duruyor mesele. Bu konuda da özellikle Adıyaman bir hayli yetim kaldı. Herkes Maraş'a bakıyor. Niyeyse Adıyaman'a bakan yok. Adıyamanlılar adına iletmiş olayım." ifadelerini kullandı.

TBMM Genel Kurulunda, Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının 2025 yılı bütçeleri üzerinde İYİ Parti milletvekilleri söz aldı.

Erhan Usta, Türkiye'de enflasyonun bir miktar düşme trendine girdiğini ancak beklenen ölçüde düşürülemediğini savundu. Ekonomik büyümenin yavaşladığını ve Türkiye'nin son iki çeyrektir negatif büyüdüğünü belirten Usta, şöyle konuştu:

"Bu teknik anlamda resesyondur. Türkiye resesyona girdi. Resesyona giriyorsun ama hala bir taraftan da yüzde 47 enflasyonun var. GSMH'nin alt kalemlerinde problem var, hala tüketim kaynaklı bir büyüme var; büyümeyi sürükleyen tüketim. Kimin tüketimi? 12 bin 500 lira alan vatandaş, 17 bin 500 lira alan asgari ücretli ne tüketebilecek? Bu, zenginlerin tüketimi yani sizin yanlış politikalarınızla, zengin ettiğiniz bir kesim var, onların özel tüketim harcamaları. Bugün enflasyonu azdıran, enflasyonu kontrolden çıkaran veya enflasyonu istediğiniz ölçüde yavaşlatamamanızın temelinde bu var."

EYT'nin günah keçisi yapılmamasını isteyen Usta, bu konuda verilen rakamların hepsinin abartılı olduğunu söyledi. EYT'nin bu yılki maliyetinin 300 milyar lira olduğunu anlatan Usta, "Elbette maliyeti olacak, bu insanlar zaten primlerini ödemişti. Mukayese için söylüyorum: Kur Korumalı Mevduat'ın 2023 yılı maliyeti 893 milyar lira; depremin 2023 yılı maliyeti 960 milyar lira. Esas depremi biz Kur Korumalı Mevduat'ta yaşamışız. Deprem Allah'tan geldi, Kur Korumalı Mevduat kimden geldi?" ifadelerini kullandı.

Kamuda tasarruf uygulamasına ilişkin eleştirilerde bulunan Usta, "Harcamadan tasarruf olması lazım ama harcamalardan tasarruf yapılmıyor. Yatırımı kıstığınız zaman bunun adı tasarruf değil. Cari giderler tasarruf yapılacak giderlerdir." dedi.

- "EYT'ye sığınmayın"

İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Türkiye'nin son 6 yılda faize, yaklaşık 110 milyar dolar ödediğini belirterek, bu tutarın SGK'nin 2025 yılı bütçesi kadar olduğunu söyledi.

"EYT yüzünden emekli maaşını artıramıyoruz." söylemini anımsatan Türkkan, bunun doğru olmadığını savundu. Türkkan, "EYT ile alakası yok. Küresel tefecilere ödediğiniz paralar yüzünden emeklilere para ödeyemiyoruz. EYT'ye sığınmayın, depremin arkasına sığındığınız gibi." ifadelerini kullandı.

Hükümetin enflasyon hedeflerinin sürekli revize edildiğini anlatan Türkkan, enflasyon verilerine ilişkin eleştirilerde bulundu. Türkkan, "Enflasyonu istediğiniz kadar TÜİK hesabıyla düşük gösterin. Çarşıda pazarda hissedilen enflasyon çok farklı. Enflasyonu düşüremediniz, hatta arttı. Şam düştü, bizim enflasyon düşmedi." şeklinde konuştu.

Türkiye'de yüksek enflasyonun ahlakı da yok ettiği değerlendirmesinde bulunan Türkkan, "TikTok videolarına bir bakın, Anadolu'nun irfanını kaybettiğini göreceksiniz." dedi.

Türkkan, Türkiye'de gelir vergisi dilimlerinin adil olmadığını da söyledi.

Gürcistan'a telefon almaya giden gençlerin, Artvin'in Arhavi ilçesinde meydana gelen heyelan sonucu hayatını kaybettiğini anımsatarak, gençlerin Türkiye'de telefon dahi alamaz duruma geldiğini savunan Türkkan, "ÖTV'yi katlaya katlaya yaşamı, millete yaşanmaz hale getirmeyin. Başka kaynaklar bulun." dedi.

- "Hayat pahalılığı inanılmaz bir noktaya geldi"

İYİ Parti Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar, Türkiye'de enflasyonun yüksek olduğunu ve ülkenin uluslararası rekabetteki gücünü sekteye uğrattığını belirtti.

Enflasyonun aynı şekilde fiyatlama davranışlarını da bozduğunu dile getiren Kayalar, enflasyonun, düşük ve sabit gelirliler başta olmak üzere geniş bir toplum kesimini çok olumsuz etkilediğini söyledi.

Asgari ücret görüşmelerine değinen Kayalar, "Asgari Ücret Tespit Komisyonunun görüşmeleri vardı. Geçmiş enflasyona göre mi asgari ücrette artış olacak yoksa yeni hedeflenen enflasyona göre mi artış olacak? Yeni hedeflenecek enflasyona kimse güvenmiyor. Şu andaki konu, sadece enflasyondaki rakamlar meselesi değil, hayat pahalılığı inanılmaz bir noktaya geldi. Enflasyonun yüzde 40'a, yüzde 30'a düşmesi hayat pahalılığını düşürüyor değil." diye konuştu.

Öte yandan Genel Kurulda, "Ankaralı Turgut" olarak tanınan ve akciğer kanseri nedeniyle 61 yaşında hayatını kaybeden Turgut Karataş anıldı. Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Karataş'ın sevenlerine başsağlığı diledi.

TBMM Genel Kurulunda Ticaret ile Hazine ve Maliye bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde MHP milletvekilleri söz aldı.

MHP Sivas Milletvekili Ahmet Özyürek, son yıllarda dünyada yaşanan savaşlar, bölgesel çatışmalar gibi büyük zorlukların küresel ekonomileri derinden etkilediğini belirtti. Türkiye'nin üretim, istihdam ve ihracat alanında attığı güçlü adımlarla dirençli bir performans sergilediğini ifade eden Özyürek, "Rekabet Kurumunun başarılı faaliyetleri ülkemizin ekonomik yapısını güçlendirirken Türkiye'nin uluslararası alandaki ekonomik itibarı açısından da önemli bir rol oynamaktadır." diye konuştu

Özyürek, terörle mücadelede yaralanıp gazi sayılmayan vatandaşlara gazilik beratı verilmesi ve şeref aylığı bağlanmasını isteyerek, "Staj ve çıraklık mağduru kardeşlerimizin seslerinin dikkate alınması gerektiğini vurguluyorum." ifadesini kullandı.

MHP Niğde Milletvekili Cumali İnce, coğrafyadan dolayı milli güvenliğin tehdit altında olduğunu belirterek, "Böylesine karmaşık bir havada bilge liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey hem öngörülü siyasetiyle hem de yapmış olduğu tarihi çağrısıyla emperyalistlerin bütün hain planlarını altüst ederek adeta Türk'e yol gösteren bir bozkurt misali ortaya çıkmış ve Misakımilli hatırlatmasını yaparak, 'Tarih, coğrafyaya dar geldiğinde 81 Düzce, 82 Kerkük ve 83 Musul' deme hakkımızın olduğunu bütün dünyaya duyurmuştur. Suriye'de yaşanan gelişmelerle de küresel güçlerin Orta Doğu hesapları altüst edilmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

MHP Aksaray Milletvekili Ramazan Kaşlı, şehrinin sanayi, ticaret ve turizm faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

"Fedakar esnafımız için Emekli Sandığı ve Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı olarak çalışan kesimle prim ödeme ve gün sayılarının eşitlenmesine yönelik orta vadeli plan çerçevesinde atılacak adımlar büyük önem taşımaktadır." diyen Kaşlı, bu konuda yapılan çalışmaların bir an önce hayata geçirilmesinin önemini ifade etti. Kaşlı, "Esnafımızın sosyal güvenlik haklarının güçlendirilmesi esnafımızın bizlere sürekli ilettikleri en önemli taleplerindendir. Vergi ve diğer yasal ödemeler konusunda kolaylık sağlanarak üretim, istihdam ve pazarlama faaliyetleri için de teşvik ve destek sağlanması da esnafımızın bizlerden istekleridir." dedi.

- "Elbette sistemin aksayan yönleri revize edilir"

MHP Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya, bir toplumda refahı ve yaşam kalitesini yükseltmek için eş zamanlı olarak üçlü bir istikrara ihtiyaç olduğunu anlatarak, şunları söyledi:

"Siyasal, ekonomik ve sosyal istikrar. Bunlar üçlü bir dişli mekanizmasına benzetilebilir. Taşıyıcı mekanizmayı döndüren veya güç veren dişli esas itibarıyla siyasi istikrardır. Çok partili döneme geçtiğimiz günden bu yana, geriye doğru baktığımızda bu mekanizmanın eksiğiyle fazlasıyla sadece tek parti iktidarı dönemlerinde düzen içinde çalıştığını görürüz. Böyle dönemler de son derece sınırlı sayıda olmuş ve süre olarak da kısa sürmüştür. 2018'de uygulamasına geçtiğimiz Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle Türkiye, temsilde adaleti de çok yüksek düzeylere taşıyarak asgari yüzde 50 artı 1 formülüyle güçlü bir yönetim yapısının oluşmasını sağlamıştır. Elbette sistemin aksayan yönleri revize edilir, eksiklikleri tamamlanır ancak kabul etmemiz gerekir ki güçlü bir millet iradesine dayanan ilk dişli sağlam ve dengeli bir zemine oturtulmuştur."

Ekonomik istikrarın çoğu zaman hassas dengeler üzerinde kurulduğunu belirten Karakaya, "Bu bütçenin ekonomik istikrar ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini esas alan felsefi bir bütünlük içerisinde olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim. Bu süreçte Hazine ve Maliye Bakanlığımızın üstlendiği sorumluluklar yalnızca bütçe disiplini sağlamakla sınırlı olmayıp aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada da belirleyici rol oynamaktadır." diye konuştu.

- Mali müşavirlere yeşil pasaport talebi

MHP Kayseri Milletvekili Mustafa Baki Ersoy, mali müşavirlerin sorunları ve taleplerini anlattı. Mali müşavirlerin uluslararası faaliyetlerinde yaşadığı en önemli sorunlardan birinin vize işlemleri olduğunu belirten Ersoy, "Yeşil pasaport hakkının verilmesi, meslek mensuplarımızın işlerini kolaylaştıracak, hizmet ihracatını artıracak ve ülkemize döviz kazandıracaktır." dedi.

Mali müşavirlerin iş yükünün en yoğun olduğu dönemlerden birinin beyanname düzenleme süreçleri olduğunu aktaran Ersoy, "Beyanname düzenleme sürelerinin esnetilmesi ve beyanname teslim tarihlerinin yeniden düzenlenmesi, meslek mensuplarımızın iş yükünü de azaltacaktır." diye konuştu.

Mali müşavirlerin tahsil edemedikleri alacakları üzerinden KDV ödemek zorunda kaldığını dile getiren Ersoy, "Bu durum meslek mensuplarını ciddi mali sıkıntılara sokmaktadır. Tahsil edilemeyen alacaklar üzerinden KDV hesaplanmaması veya KDV'nin tahsil esasına bağlanması, meslek mensuplarının üzerindeki bu yükü de ortadan kaldıracaktır." ifadesini kullandı.

Ersoy, mali tatilin meslek mensuplarına iş yükünden uzaklaşma fırsatı tanıması açısından önemli olduğunu ancak mevcut uygulamalarda mali tatilin gerçek bir tatil niteliği taşımadığını da söyledi.

MHP Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun çalışmalarını değerlendirdi.

İhtiyacı karşılamayan Sigortacılık Kanunu'nun yerine, sektör bileşenlerinin tamamının görüşleri alınarak dünya sigortacılık uygulamaları da göz önünde bulundurularak yeni bir çatı yasaya ihtiyaç olduğunu belirten Şanlıtürk, "Sektörün paydaşları olan sigorta ve reasürans şirketlerinin kuruluş ve ruhsatlandırma süreçleri yeniden yapılandırılmalı, güvence hesabı kapsamında sigorta branşlarını içine alacak şekilde genişletilmelidir. Şirketlerin mali yapıları güçlendirilmeli, mali yapısı zayıf şirketlerin sektöre zarar vermesi engellenmelidir. Sektördeki dağıtım kanalları arasındaki farklılıklar, adil rekabeti engelleyecek haksızlıklar giderilmelidir." ifadelerini kullandı.

TBMM Genel Kurulunda, Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının 2025 yılı bütçeleri üzerinde DEM Parti milletvekilleri söz aldı.

Yeni anayasa, Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır Yeni anayasa, Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır

DEM Parti'li Sayyiğit, 2025 yılı bütçesinde kadınların, işçilerin, gençlerin, emeklilerin ve engellilerin sorunlarına yönelik çözümlerin bulunmadığını savundu.

Ekonomide yanlış politikalar uygulandığını öne süren Sayyiğit, desteklenmeyen esnafın işini büyütemediğini ifade etti.

Çok sayıda esnafın iflas ettiğini dile getiren Sayyiğit, "Esnafa 300 bin liralık hibe verilmeli, faizsiz ve uzun vadeli yapılandırma tarzı tedbir alınmalıdır. Esnafın sorunlarına yönelik araştırma komisyonları kurularak temel nedenler tespit edilmelidir." diye konuştu.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, vatandaşların Türkiye İstatistik Kurumuna (TÜİK) inanmadığını söyledi.

"TÜİK'in, açlık ve yoksulluk sınırına ilişkin rakamları açıklamadığını" ileri süren Kaya, "TÜİK'in gerçekleri gizlediğini" iddia etti.

- "Dar gelirli, yüksek oranda vergilendirmeye tabi tutuluyor"

DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, vergide adaletsizlik olduğunu savundu.

İktidarın, az kazanandan çok vergi aldığını öne süren Oluç, vergi dilimlerinin değiştirilmesi gerektiğini belirtti.

Oluç, mali güce göre vergilendirmenin yapılmadığını söyleyerek, "Dolaylı vergiler, gelir ve servete dayalı bir esasa dayanmadığı için yoksulu da zengini de vergi yükümlülüğü bakımından eşitlemektedir. İktidarın ekonomi politikalarıyla gittikçe yoksullaşan dar gelirli, temel tüketim harcamaları üzerinden yüksek oranda vergilendirmeye tabi tutuluyor. Türkiye'de vergi sistemi, düşük gelirliyi korumak yerine yüksek gelir elde edenleri koruyacak şekilde düzenleniyor." görüşlerini dile getirdi.

- "Vergilerden de vergi alınmaya başlandı"

DEM Parti Ağrı Milletvekili Nejla Demir, vatandaşların yoksullaştığını söyledi.

Emeklilerin geçim endişesi yaşadığını anlatan Demir, yanlış politikalarla emekli maaşının asgari ücretin altına düşürüldüğünü ifade etti.

Demir, iktidarı eleştirerek, "Vergi gelirinin yaklaşık yüzde 65'i dolaylı vergilerden oluşmaktadır. Vergilerden de vergi alınmaya başlandı." şeklinde konuştu.

DEM Parti Siirt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, gelirin adil paylaşımının toplumsal adaletin temeli olduğunu belirtti.

Ekonomideki sorunlara bütüncül yaklaşımla çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Sarıtaş, gelir ve servet vergilerinin artırılmasını istedi.

DEM Parti Hakkari Milletvekili Öznur Bartin, emekli maaşlarının yetersiz olduğunu dile getirdi.

Emekli maaşının asgari ücretin altına düştüğünü anlatan Bartin, emekliler arasında maaş farkının bulunduğunu, bunun da adaletsizlik olduğunu savundu.

CHP
milletvekilleri, TBMM Genel Kurulunda, Ticaret Bakanlığı ile Hazine
ve Maliye Bakanlığının 2025 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.

CHP Karabük
Milletvekili Cevdet Akay, kürsüye, bakanların kullandığını söylediği makam
araçlarının fotoğraflarıyla çıktı. Tasarruf tedbirlerine, bakanların kendisinin
uyması gerektiğini belirten Akay, "Burada israf almış başını gitmiş. Bir
israf sergisi bu. Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerine, bakanlar, bakan
yardımcıları, üst düzey bürokratlar geldi. 'Yerli, milli' dediniz; yerli, milli
olmayan ultra lüks araçlarla geldiniz." dedi.

CHP İzmir Milletvekili
Mahir Polat, gümrüklerdeki uyuşturucu denetiminin yetersiz olduğunu savunarak,
Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ı eleştirdi.

CHP Adana Milletvekili
Orhan Sümer, kürsüye, asma kilit, gübre, dikenli tel, jet yakıtı ve kutu
içecekle çıktı.

Bu ürünlerin neler
olduğunu görmek isteyen TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder,
"Bu, aslında biraz Meclisin ferasetini de yok saymak demek. Mesela soğan
getiriyor. 'Soğan' deyince, gözünüzün önünde soğan belirmiyor mu? Bence Meclise
güvenin, yani 'gübre' deyince hepimiz onun ne kadar necis bir şey olduğunu
biliyoruz." diye konuştu.

CHP'li Sümer, İsrail
ile Türkiye'nin ticaretinin devam ettiğini ileri sürerek, "Sanki
Türkiye'de gübre yokmuş gibi İsrail'den potasyum nitratlı gübre ticareti
yapılıyor. Bakın, bu gübre kendi topraklarımıza İsrail malı olarak giriyor,
yani kendi topraklarımızda kullanılıyor. İsrail'e jet yakıtı satıyoruz.
Maalesef bu jetlerin başta Filistin'i ve Müslüman topraklarını nasıl
bombaladıklarını hepimiz biliyoruz." görüşlerini dile getirdi.

- "Maaşlar hangi
enflasyona göre hesaplanacak?"

CHP Tekirdağ
Milletvekili Faik Öztrak, enflasyonun düşürülemediğini ve Merkez Bankasının
enflasyon hedeflerinin tutmadığını söyledi.

Hükümetin, emekli
aylıkları ile çalışanların maaş ve ücretlerini hangi enflasyona göre
hesaplayacağını soran Öztrak, "Hükümet, Sakallı Celal'in dediği gibi artık
biraz da ciddiyeti denemelidir. Aylıkları, maaşları ve ücretleri şimdiden
hedeften yüzde 50 sapacağı belli olan enflasyon hedefine göre değil, en azından
Merkez Bankasının öngördüğü son enflasyon tahminine göre hesaplamalı, dar ve
sabit gelirlileri artık daha fazla mağdur etmemelidir." şeklindeki
değerlendirmesini paylaştı.

TÜİK verilerini
eleştiren Öztrak, "Tüm makyaja rağmen GSYH 2 çeyrektir daralıyor. Bunun
adı teknik resesyondur. 'Ekonomiyi resesyona soktunuz.' diyoruz, 'Yok öyle bir
şey.' diyorlar. Bütçe yapma hakkı Meclise ait ama bütçede hesap oyunları almış
başını gidiyor. Hükümet hesap vermekten kaçıyor." görüşlerini savundu.

Meclis Başkanvekili
Önder, Öztrak'ın konuşma süresi dolunca, "Faik Öztrak'a süre sınırı
yok." ifadesini kullandı. Öztrak'ın 2 büyük
dedesinin TBMM binasının bulunduğu araziyi hibe ettiğini söyleyen
Önder, "O yüzden bir dakikayı çok görmeyelim." dedi.

CHP Mersin
Milletvekili Talat Dinçer, AVM'ler yüzünden esnafın kepenk kapatmak zorunda
kaldığını iddia etti.

- "Şeffaflığı
sağlayacak sistemlere odaklaması gerekir"

CHP Sakarya
Milletvekili Ayça Taşkent, TÜİK verilerini eleştirirken "TÜİK kamuoyunda
güvenilirliği tartışılan bir yapı haline getirildi. TÜİK'e ayrılan kaynakların
teknik altyapıdan çok, personel giderleri ve yönetim harcamalarına ayrıldığını
görüyoruz. Teknolojik altyapılarla şeffaflığı sağlayacak sistemlere odaklaması
gerekir." görüşlerini dile getirdi.

TÜİK'in enflasyon
sepetindeki ürünleri açıklaması gerektiğini söyleyen Taşkent, "TÜİK'in
yeniden bağımsız, şeffaf ve güven duyulan bir yapıya kavuşturulması
elzemdir." ifadesini kullandı.

CHP İzmir Milletvekili
Ümit Özlale, özelleştirme politikalarına ilişkin, "Stratejik sektörleri
özelleştirdiniz, kar eden şirketleri sattınız. Özel tekel kuruluşları
kurdunuz." eleştirilerinde bulundu.

CHP Bolu Milletvekili
Türker Ateş, iktidarın enflasyonu düşürme programı uyguladığını anımsatarak,
"Program kör topal çalışmakta. Göreve geldiğinizde enflasyon yüzde 39'du,
şimdi yüzde 47. Fiyat artışları hız kesmedi. Cari açık üretim yavaşladığı için
düşüyor. Ülke sanayisinin selasını okuyorsunuz Sayın Bakan. Yüksek faiz ve
kredi kısıtlamasıyla ekonomiyi felç etmiş durumdasınız." sözlerini sarf
etti.

CHP Çanakkale
Milletvekili İsmet Güneşhan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine göre
65 yaş üzeri 100 emekliden 12'sinin çalışmak zorunda kaldığını, kayıt dışıyla
birlikte bu rakamın yüzde 30'u bulduğunu kaydetti.

Gelecek yıl ek
vergiler getirileceğini öne süren Güneşhan, 2025 yılı bütçesinden Milli Eğitim
Bakanlığı, bağımlılıkla mücadele ile şehit yakınları ve gazilere ayrılan
tutarları eleştirdi.