Bilindiği üzere; TÜİK, TÜFE kapsamındaki madde sepetine dahil ettiği maddelerin fiyatlarını kamu oyuna açıklamamakta, uzunca bir süredir bu konuda şeffaflık sergilememektedir.
Bu gerekçe ile sendikamızca daha önce, enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığı, 2024 yılı ilk altı aylık enflasyonun belirlenmesinde kullanılan parametrelerin ve rakamlarının açıklanması istemiyle TÜİK’e başvuru yapılmış, “TÜİK ise hesaplamalara ilişkin teknik bilgilere yer vererek hesaplamaların bilimsel ölçütlere göre yapıldığını, bireylerin beklenti ve değerlendirmelerinin sübjektif olduğunu, istatistiki amaçlar ile belirlenen TÜFE oranının hangi resmi ve özel kurumlarca hangi çalışmalarda kullanılacağının kurumla alakası olmadığını, maaş artışlarında dikkate alınan endekslerin düşük kaldığı yönündeki iddianın hesabın yanlış olarak yapıldığına karine teşkil edemeyeceğini belirtmiş ve bu yöndeki talebimizi reddetmiştir.”
Bunun üzerine; Sendikamızca Ankara 24.İdare Mahkemesinde 2024/1501 E. sayılı dosya ile dava açılmış, enflasyon oranlarının bilimsel ölçütlere uygun olarak uzman bilirkişiler aracılığıyla yeniden hesaplama yapılması ve bu hesaplamanın ilan edilerek memur maaşlarının güncellenmesi talep edilmiştir.
Mahkeme ise ilk açtığımız bu davada “kara komik” bir karara imza atmış, talebimiz özetle; “Ülkenin ekonomi alanındaki istatistiklerini derlemek ve yayımlamak ile görevli olan davalı idare tarafından aylık olarak açıklanan enflasyon artış oranlarının davacının maaşının artışına doğrudan bir etkisinin olmadığı, ikincil bir işlem olan toplu sözleşmeye hüküm koyulmak suretiyle davacının maaşında etki yaptığı, dolayısıyla davalı idare tarafından açıklanan ve sadece istatistiki bir veri olarak paylaşılan enflasyon artış oranlarının, kamu gücünün üçüncü kişiler üzerinde ayrıca başka bir işlemin varlığına gerek olmaksızın doğrudan doğruya çeşitli hukuki sonuçlar doğurmak suretiyle etkisini gösterdiği işlemlerden olmadığı kanaatine varıldığından, davanın esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır”. gerekçesiyle mesnetsiz bir şekilde reddedilmiştir. Gerekli itirazlarımız Ankara Bölge İdare’ne yapılmış, hukuki süreç devam etmektedir.
İlk altı aylık dönem için yürüttüğümüz hukuki süreç devam ederken, sendika olarak ikinci altı aylık dönem için de yinelediğimiz talebimizi, TÜİK bu sefer farklı bir kara komikliğe imza atarak “hesaplanan ve yayımlanan verilerin resmi istatistik niteliğinde olduğunu, kuruma herhangi bir sorumluluk yükletilemeyeceği” gerekçesiyle reddetmiştir.
Tüm bu gerekçeler ile Sendikamızca; Ankara 20. İdaresi Mahkemesi nezdinde 2025/192 dosya numarası ile dava açılmış; Dava dilekçemizde özetle;
a)01.07.2024 ile 31.12.2024 tarihleri arasına ait TÜFE kapsamındaki maddelerin fiyatları ile TÜFE hesaplaması ile ilgili yöntem ve verilerin tamamının istenilmesine;
b) ENAG Gruptan, ve İTO'DAN 01.07.2024 ile 31.12.2024 tarihleri arasındaki TÜFE hesaplamasına dahil edilen fiyat verileri ile TÜFE hesaplamasına ait yöntem ve verilerin istenilmesine;
c) TÜFE hesaplamasına dahil olan madde fiyatlarını kapsayan verilerin mahkemece resen seçilecek olan üniversitelerin istatistik ve ekonomi hocalarından oluşan 3 yada 5 kişilik bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi ile 01.07.2024 ile 31.12.2024 tarihine kadar olan TÜFE oranın yeniden hesaplanmasına;
ilişkin karar verilmesi talep edilmiştir.
Bizler gibi tüm kamuoyu da çok iyi biliyor ki TÜİK verileri gerçeği yansıtmıyor. “TÜİK verilerini paylaşmıyor, hatta bunu isteyen mahkemeye dahi bilgi vermiyor.
Bakınız : https://tec-sen.org/haberdetay.aspx?hid=11679
Biz bu konuda su götürmez bir şekilde haklı olduğumuzu biliyoruz. Şu anda ümit ediyor ve bekliyoruz ki; Hukukçuların deyimiyle söyler isek “Berlin’de Hakimler Var.” ise bu husus er ya da geç mahkeme kararları ile tespit edilecektir.
TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ