Bu yıl, Türkiye ve Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılını kutlamaktan onur duyuyoruz. Tarihi dostluk bağlarıyla birbirine bağlı olan Türkiye ve Japonya, bağlarını sürekli olarak güçlendirmekte ve tüm sektörlerde iş birliğini genişletmektedir.
Resmî ilişkilerimiz 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanının ardından 1924 yılında başlamış olsa da Japonya ile etkileşimlerimiz çok daha eskilere dayanmaktadır. Kushimoto halkının 1890'daki Ertuğrul Fırkateyni kazası sırasında denizcilerimizi kurtarması ve yardım etmesi ile 1985'teki İran-Irak savaşı sırasında Tahran'da mahsur kalan Japon vatandaşlarının Türk Hava Yolları uçakları ile tahliye edilmesi kayda değer anlardır. Bu olaylar, ilişkilerimizi karakterize eden derin dayanışma ve karşılıklı desteğin altını çizmektedir. Türkiye ve Japonya arasındaki kalıcı dostluk, her iki ülkenin de hassas olduğu doğal afetler ve özellikle de depremler gibi birçok zorlu dönemde de kendini göstermiştir.
Bu tarihi dönüm noktalarından aldığımız ilhamla, "stratejik ortaklığımızı" çeşitli alanlarda ilerletmeye kararlıyız.
Bu anlayışla, ekonomik ve enerji iş birliğimizi derinleştirmek amacıyla bu yıl Tokyo'da Türkiye-Japonya Enerji Forumunun açılışını ve Türkiye-Japonya İş Konseyinin 27. Toplantısını gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu çerçevede, bir Ekonomik Ortaklık Anlaşması (EPA) imzalanması çok önemli bir adımdır.
Eş zamanlı olarak, iş birliği çabalarımızın ufkunu genişletecek olan Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin (TJU) İstanbul'da kurulması yönünde ilerliyoruz.
Büyükelçilik olarak iki ülkenin ebedi dostluğunun 100. yıl dönümünü kutlamak üzere, Türk film haftası, Türk yemek festivali, Türk klasik müziği konserleri ve tematik sergiler gibi bir dizi kültürel etkinlik düzenledik. Bu yıl ayrıca Türk Korveti TCG Kınalıada'yı Kushimoto, Tokyo ve Hiroşima'da ağırlamanın mutluluğunu yaşadık.
Sarsılmaz dostluk ve dayanışmanın bir asırlık onurunu yaşarken, iki ülke ortaklık ilişkisinin gelişerek sürdüğü bir geleceği tasavvur edelim ve bunun için çabalayalım. Türkiye ve Japonya'nın birlikte daha güçlü bir miras inşa etmeye devam edeceğinden eminim.