Yani MÜLAKATIN, öğretmen atamalarındaki etkisi % 0 idi. Fakat MEB, amaç ve niyetini anlayamadığımız ve makul bir gerekçesi de olmayan bir tavırla, yönetmelik değişikliğine giderek, güya mülakatın etkisini %100’den % 50’ye düşürdü!
Oysa ki gerçek % 0 olan mülakatı, yeniden atamalarda belirleyici hale getirilmiş olduğudur. Hem beş yılı aşkındır sorunsuz ve adaletle işleyen sistemi bozacaksınız, hem de atamaların gecikmesini sürecin yargıya taşınmış olmasına bağlayarak sorumluluktan kaçacaksınız!
Yok öyle yağma! Gelinen noktada Bakanlığın yapacağı tek bir şey vardır: Atama hakkı kazanmış 20 bin meslektaşımıza KPSS puanı ölçüsünde mülakat puanı vererek, Danıştayın kararını etkisiz hale getirmek. Böylece yargı sonucunu beklemeye de gerek kalmayacaktır.
Aksi taktirde, mahkeme sonucu ve güvenlik soruşturması beklenirse, 2023 KPSS sonucuna göre atanma hakkı kazanmış genç öğretmenlerimizin göreve başlaması 2025’e bile uzayabilecektir… Türkiye’de iktidar değişmedi! Öğretmen ataması gibi temel bir meselede böylesi apar topar bir değişikliğe gidilmesi mesnetsiz olmasının yanı sıra, 22 yıllık iktidar teceübesini de tahkir etmek anlamına gelmektedir.
TALİP GEYLAN