Ankara, 4 Aralık 2024- Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi tarafından ortaklaşa finanse edilen ve Avrupa Konseyi tarafından Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle hayata geçirilen "Türkiye'de Yabancı Dil Eğitiminde Kalitenin Yükseltilmesi Projesi "nin Açılış Konferansı bugün gerçekleştirilerek bu önemli girişim başlatıldı. Etkinliğe Türkiye'den aralarında yabancı dil öğretmenleri, kamu yetkilileri, sivil toplum ve yabancı misyon temsilcilerinin de bulunduğu 600'den fazla katılımcı iştirak etti. Seçkin katılımcılar arasında Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Lütfihak Alpkan, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Mehmet Kemal Bozay, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski ve Avrupa Konseyi Demokrasi Direktörü Matjaz Gruden yer aldı.
Proje, Türkiye'deki yabancı dil eğitiminin kalitesini ve etkinliğini, başta Avrupa Ortak Dil Referans Çerçevesi (CEFR) ve 2020 Yardımcı Kitabı olmak üzere uluslararası standartlarla uyumlu hale getirerek arttırmayı amaçlıyor. Toplantı sırasında katılımcılar projenin genel hedeflerini, beklenen sonuçlarını ve CEFR ilkelerinin uygulanmasının kritik önemini ele aldılar. Beklenen sonuçlar arasında yabancı dil eğitiminin kapsamını ve kalitesini artırmak için kanıta dayalı politikaların geliştirilmesi yer almaktadır. Ayrıca, CEFR ile uyumlu öğretim materyallerinin yanı sıra, eylem odaklı bir yaklaşımı benimseyen CEFR Eylem Stüdyosu da dâhil olmak üzere iletişimsel dil öğretim kaynaklarından oluşan dijital bir havuz oluşturulacaktır. Proje aynı zamanda Talim ve Terbiye Kurulu ve Eğitim Araştırmaları Dairesi'nin kapasitesinin eğitim yoluyla güçlendirilmesine, öğretmen eğitim programlarının geliştirilmesine ve daha kapsayıcı ve demokratik toplumların kilit unsuru olarak yabancı dil öğretiminin önemi konusunda paydaşlar arasında farkındalık yaratılmasına odaklanmaktadır.
Toplantı, projenin Yönlendirme Komitesinin ilk toplantısı ile devam etti.
Daha fazla bilgi için bağlantıyı tıklayınız.
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, burada yaptığı konuşmada yabancı dil eğitiminin güçlendirilmesi için hayata geçirilen projenin kişilerin birbirlerini daha iyi anlaması konusunda önemli bir başlangıç olacağını belirten Bakan Tekin, ayrıca projeyle kendini başka bir dille ifade edebilmenin, dünyada demokratik kültürün, temel hak ve hürriyetlerin korunması alanında yapılması gerekenleri geliştireceğine inandığını söyledi.
Okullardaki yabancı dil öğretmenlerine fazla yük verildiğini ifade eden Tekin, "Bundan uzun yıllar önce insanlar arasındaki iletişimin büyük çoğunluğu, yazılı metinler üzerinden yürümekteydi. Bilhassa kitle iletişim araçlarının, görsel medyanın ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla beraber artık başka bir yabancı dille ilgili olarak başka türlü bir ihtiyaç ortaya çıkıyor. Karşılıklı konuşarak birbirini anlama yönünde ihtiyaçlar daha ön plana çıkmaya başlıyor." dedi.
Bu kapsamda 40 yıl önceki yabancı dil öğretimi müfredatının yazılı metinler, test ve gramatik dil bilgisi üzerinden oluşturulduğuna ancak artık başka bir ihtiyacın doğduğuna işaret eden Bakan Tekin, şöyle konuştu: "Dolayısıyla bu proje kapsamında yapacağımız şey, aslında eğitim öğretim programlarımızda yaptığımız diğer değişikliklerin paraleli niteliğinde; yani çağın ihtiyaçlarına uygun projeler geliştirmek, eğitim sistemimizi ve müfredatımızı ona göre revize etmek. Bugün burada aslında konuştuğumuz şey de bu anlamda değişen iletişim ortamında öğretmenlerimizin öğrencileriyle karşılıklı iletişim kurabilecekleri, sosyal medyada birbirleriyle paylaşımlar yaparak iletişim kurabilecekleri yabancı dil öğretimini temin etmiş olması. Dolayısıyla buradaki ayrımı iyi görmek gerekiyor."
"Türkiye'deki yabancı dil öğretiminin ciddi şekilde farklılaşacağına inanıyorum"
Bakan Tekin, 2010'lu yıllardan itibaren yabancı dil eğitimi konusunda Bakanlık bünyesinde dönüşümler yaptıklarını bildirdi.
Yabancı dil dersleri konusunda ölçme değerlendirme mekanizmalarını 4 temel beceri üzerinden yürütmeye başladıklarını anlatan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ardından okullarımızda yabancı dil öğrenimi açısından en uygun yaşın bizdeki eğitim öğretim takvimi açısından 5. sınıflarda denk düştüğü, akademik çalışma yapan arkadaşlarımız tarafından bize rapor edildikten sonra, 5. sınıflar düzeyinde yoğunlaştırılmış yabancı dil sınıfları pilot uygulamalarına başlamıştık. 2023 yılı sonbaharında bu pilot uygulamaların sonuçları üzerinde analiz yaparak çoklu yabancı dil sınıfları pilot uygulamasına başladık. Bu dönüşümle beraber Türkiye'deki yabancı dil öğretiminin de ciddi şekilde farklılaşacağına inanıyorum."
Yabancı dille iletişim kurma mekanizmasının yazılı metinlerin yanı sıra konuşma üzerine olduğunu vurgulayan Tekin, Türkiye'deki eğitimin de buna adapte olması gerektiğini belirtti.
Bakan Tekin, Türkiye'de yabancı dil eğitimi için ayrılan sürenin OECD üyesi ülkelerin üzerinde olduğunun altını çizerek şunları kaydetti: "Materyal olarak hemen hemen aynı materyallere sahibiz. Öğretmen kalitesi olarak aynı kalitenin biraz üzerinde olduğumuzu düşünüyorum. Demek ki metodolojimizle ilgili bir sorun var. Bu proje ve benzeri projelerimizle biz bu metedolojik dönüşümü de yaparak yabancı dil eğitiminin güçlendirilmesi, çocuklarımızın çağdaş dünyada evrensel barışı temin edebilmesi, evrensel hoşgörünün temel hak ve hürriyetlerinin dünyanın her tarafında güvence altına alınabilmesi ve demokrasi kültürünün gelişebilmesi için bu mücadelenin önemli olduğunu düşünüyoruz."
Programda Avrupa Konseyi Direktörü Matjaz Gruden, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Thomas Hans Ossowski, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Lutfihak Alpkan, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ile MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Cihad Demirli de konuşma yaptı.