Programda eğitimdeki reform tartışmalarının uzun süredir devam ettiğini belirten Yelkenci, "Endüstri 4.0 devriminin etkilediği bir alan olan eğitim, yaklaşık otuz yıldır tartışılmaya devam ediyor. Burada özellikle öğrencilerin beceri odaklı programlar; öğrencilerimize düşünme, alan, sosyal ve duygusal ile okuryazarlık gibi becerilerin kazandırılması meselesi geliyor. Bu noktada, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin bu sorunlara ciddi şekilde cevap aradığını ve verdiğini söyleyebiliriz." diye konuştu.
Yapay zekânın bugün için en üst seviye teknoloji olduğunu hatırlatan Yelkenci, ülke olarak bu alanda öncü olmak istediklerini dile getirdi.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile ilgili bilgiler veren Yelkenci, şunları kaydetti:
"Matematiğin misyonunun artık dünyada değiştiği gibi bizim modelimizde de daha doğru bir yere oturduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde veriye dayalı tahmin etme modeli var. Veri analizi, veri madenciliği ve veri işletmeciliği gibi beceriler ile algoritmik düşünme becerisi var. Bunlar zaten yapay zekâyı üreten beceriler. Dolayısıyla bunu uygulamaya yönelik bu şekilde hedef alabiliyorsanız yapay zekâdan istifade edebiliyorsunuz demektir."
Türkiye'nin dijital teknoloji oryantasyonuna ihtiyacı olduğuna işaret eden Yelkenci, bunu da en iyi öğretmenlerin yapabileceğini vurguladı.
Öğrenme stilleri arasında görselin dijital devrimle öne çıktığını ve bunun ciddi zafiyetler yaşattığını dile getiren Yelkenci, konuşmasına şöyle devam etti:
"Görselin, dijital platformlar üzerinden krallığını ilan ettiğini görüyoruz. Ciddi anlamda bir görsel saltanatı var. Çocuklarımız artık her şeyi görsel öğrenme stilleriyle öğreniyor. Bu diğer tarafları zayıflatan görseli güçlendiren bir durum. Bu anlamda bilgi, idrak, anlam ve gerçeklik konularında ciddi zafiyetler yaşanıyor. İdrak bozulması yaşanıyor. İdrakin bir meseleyi bilgiden, algıdan içselleştirmeye kadar giden süreçler olarak aldığımızda, sadece görsel üzerinden oluşan bir idrakin olmasını gözlemliyoruz. Oyunlarda adam öldürmek çok kolay, akan kanın sıcaklığını, öldürülen kişinin acısını hissetmiyorsunuz, bu bir idrak bozulmasıdır işte. Okul öncesi çağındaki çocuklar, arkadaşlarını zalimce dövüyorlar ve bunu biz bilgisayar oyunundaki gibi oyun oynuyorduk diye açıklıyorlar. Öğretmenlerin siber ve cinsel zorbalığa karşı öğrencilerin psikolojilerini, maneviyatlarını güçlü tutmak için adımlar atması gerekiyor. Biz önce kendimizi inşa edeceğiz, sonra öğrencilere faydalı olacağız. Öğrencilere, bu hayatın anlamı ve amacı olduğunu, özgürlüklerini korumayı, hayatlarını nasıl yöneteceklerini öğreteceğiz."
Yelkenci, MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün yapay zekâ destekli, öğrenme izlenimini takip eden bir programın tanıtımının da gelecek günlerde açıklanacağını söyledi.