Komisyonu Başkanı Karayel, komisyon üyesi milletvekilleriyle düzenlediği basın toplantısında, "Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Raporu"nu kamuoyuna tanıttı.
Raporu dün Meclis Başkanlığına sunduklarını hatırlatan Karayel, hazırlanan raporun üye tüm milletvekillerinin ortak aklıyla oluşturulduğunu söyledi.
Hazırlanan raporun, su ürünleri sektöründe yapılması gerekenlere ilişkin bir başucu kitabı olacağını vurgulayan Karayel, önemli bir yol haritasını ortaya koyacağını kaydetti.
Raporun hazırlanması aşamasında konunun bürokratik anlamdaki tüm taraflarını dinlediklerini dile getiren Karayel, 18 ilde saha çalışması yaptıklarını belirtti.
Karayel, Komisyonun raporun hazırlanması aşamasında 199 saat 43 dakika mesai yaptığını, Meclis'in otobüsüyle 11 bin kilometre yol kat ettiklerini aktardı.
Raporda, su ürünleri sektörünün yönetimini sağlayan Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün daha kuvvetli bir yapıya kavuşturulmasının önemine de değinildiğini ifade eden Karayel, bölgesel balıkçılığa geçilmesi tavsiye ettiklerini söyledi.
Karayel, "Önemli tavsiyelerimizden birisi avcılıkta kota uygulamasına geçilmesi. Kota uygulaması bu çalışmalar sırasında da yakın temas halinde olduğumuz Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hamsi konusunda uygulanmaya başladı. Hamsi dışında palamut, istavrit, lüfer gibi türler olmak üzere yoğun tüketimi olan türlerde de kota uygulamasının süratle hayata geçirilmesini bakanlığımıza tavsiye ediyoruz." diye konuştu.
-"Uygulamaların yeniden değerlendirilmesini tavsiye ediyoruz"
Sürdürülebilirlik anlamında bölgesel balıkçılık, kota ve motor güçleri artışlarının sınırlanmasının önemli olduğuna dikkati çeken Karayel, su ürünleri av sezonunun tarihlerinin değişmesiyle ilgili sahadan kendilerine çok fazla talebin geldiğini aktardı.
İstanbul, Çanakkale Boğazı ve Marmara'dan yardımcı gemi kullanımının sınırlanmasıyla ilgili talebin de olduğunu dile getiren Karayel, raporu dün teslim etmelerine rağmen bunun, dün gece Resmi Gazete'de yayımlanan bir tebliğle hayata geçtiğini söyledi.
"Marmara denizi ve boğazlarda avcılığın yasaklanmasıyla ilgili bizlere yoğun bir talep geldi." diyen Karayel, hazırlanan raporda buna ilişkin önerinin de yer aldığını kaydetti.
Karayel, "Boğazlardaki avcılığın yasaklanmasıyla ilgili bilimsel çalışmalar yapılmasını ve bu yönde karar verilmesini tavsiye ediyoruz." diye konuştu.
- Alternatif türlere verilen desteğin artırılması önerisi
Balık yetiştirme tesislerinin kurulması ve prosedürlerinin sadeleştirilmesiyle ilgili tavsiyenin de raporda yer aldığını anlatan Karayel, alternatif türlere verilen desteklerin artırılması gerektiğini belirtti.
Karayel, "Mavi yengeç üretimi, karides üretimi, mersin balığı üretimi... Bu türlerin üretimiyle ilgili teşviklerin artırılması raporumuzda yer alıyor. Yetiştiricilik konusunda levrek ve çipura üretiminde özellikle Avrupa'da birinci ve senesine göre ikinci durumdayız. Lezzet itibarıyla son derece tercih edilen levrek ve çipuranın yanında Türk somonu diye ifade ettiğimiz alabalık yetiştiriciliği son derece önemli. Bu anlamda tesislerin ve yetiştiriciliğin teşvik edilmesini önemsiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'deki balıkçı barınaklarının çoğunun imar planlarında yer almadığını, ÇED raporlarının olmadığını, bu durumun düzeltilmesi gerektiğini belirten Karayel, balıkçı barınakları ilgili hususlarda yönetimin tek elde, Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde tutulmasının önemine değindi.
Raporda su kaynaklarının kirlenmesine yönelik önerilere de yer verildiğini anlatan Karayel, "Su kaynaklarının kirliliği, başta müsilaj ve İzmir Körfezi'ndeki kirliliğin ortadan kaldırılmasını sağlayacak ileri arıtma tesislerinin derhal hayata geçilmesini tavsiye ediyoruz." dedi.
Karayel, istilacı türlerle ilgili mücadelenin de hızlı şekilde devam etmesinin raporda yer alan tavsiyeler arasında olduğunu söyledi.
-"Su ürünleri tüketiminin öneminin ilkokul ve ortaokul müfredatına derç edilmesi tavsiyelerimiz arasında"
Türkiye'deki balık tüketimin dünya ortalamasının altında olduğunu vurgulayan Karayel, "Tüketimin artırılması için özellikle toplu yemek tüketiminin olduğu yerlerde, yurtlar gibi cezaevleri gibi, askeri tesisler gibi yerlerde balığın veya su ürünlerinin öğün olarak sayısının arttırılması ve alternatif ürünlerle birlikte sunulmasını tavsiye ediyoruz. Su ürünleri tüketiminin öneminin özellikle ilkokul ve ortaokul müfredatına derç edilmesi tavsiyelerimiz arasında." dedi.
Karayel, raporda su ürünleri mühendislerinin istihdamı ve görev tanımının yapılmasına yönelik önerilerin yer aldığını söyledi.
Bir gazetecinin "Raporda, avcılıkta mesafe ve derinlikle ilgili bir öneriniz var mı?" sorusu üzerine Karayel, raporda uluslararası mevzuat ile Avrupa Birliği (AB) mevzuatının ifade ettiği mesafe ve derinlik sınırlamalarının Türkiye'de de hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ettiklerini belirtti.
AK Parti Giresun Milletvekili Nazım Elmas da Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanarak, Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğdeki düzenlemelerin raporda yer almasının komisyonun ne kadar önemli bir iş yaptığını gösterdiğini söyledi.
AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç da sürdürülebilir balıkçılıkla ilgili bütün çalışmaların komisyon tarafından yapıldığını ifade etti.
Koç, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün katma bütçeli idareler gibi olması gerektiğini belirtti.
Rapora ilişkin konuşmaların ardından Başkan Karayel ve bazı komisyon üyesi milletvekilleri, Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'e geçmiş olsun dileklerini iletti.
