Aile Yılı'nda kadın çalışanların sorunlarının çözümü için Cumhurbaşkanlığına dilekçe verdik.
Önceki gün, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile kurumunun toplumsal yapının temel taşı olduğunu vurgulamış, güçlü bir aile yapısının güçlü bir toplum inşa etmek için hayati önem taşıdığını belirterek, “Aile, kültürümüzün ve medeniyetimizin omurgasıdır. Bu yüzden 2025 yılını ‘Aile Yılı’ olarak ilan ediyoruz. Bu kapsamda aile bağlarını güçlendirmeye yönelik çeşitli projeler, eğitim programları ve sosyal destek mekanizmalarını hayata geçireceğiz” demişti.
Bu noktada, konfederasyon olarak Aile Yılı kapsamında arzu ettiğimiz Türk aile yapısının korunması ve aile birliğinin tahkim edilmesi için kamuda görev yapan kadın kamu çalışanlarına yönelik olarak Cumhurbaşkanlığı ve Aile Bakanlığına gönderdiğimiz dilekçelerde Türk aile yapısının sorunlarını ifade ederek özellikle çalışan kadınlarımızın iş hayatında karşılaştığı güçlükleri ortadan kaldıracak tedbir önerilerimizi ilettik.
Gönderdiğimiz dilekçelerde şu ifadelere yer verdik:
Malumları olduğu üzere 2025 yılı Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yüksek takdirleriyle "Aile Yılı" olarak ilan edilmiştir.
Son yıllarda gerek ekonomik koşullar gerekse sosyal değişimin getirdiği birçok olumsuzluk nedeniyle Türk aile birliği yaralar almış, evlenme sayıları düşerken boşanmalarda ise kayda değer bir artış yaşanmıştır. Buna paralel olarak nüfus artış hızımız giderek düşmüş, toplumun sağlıklı bir biçimde devamlılığını sağlayacak olan doğurganlık oranı 1970’lerde 5,1’den bugün 1,5’e gerilemiştir.
Kadınların işgücüne katılım oranının artması ile artan kadın çalışan sayısına paralel olarak giderek zorlaşan ekonomik yapı ve istihdam piyasası, kadınların çalışma hayatında yaşadığı zorlukların artmasına, aile yapısında ve çocuk sayısındaki bu önemli değişime etki eden önemli bir faktör olmaktadır.
Bu çerçevede 2025 Aile Yılında, arzu ettiğimiz Türk aile yapısının korunması ve aile birliğinin tahkim edilmesi noktasında kamuda görev yapan kadın kamu çalışanlarına yönelik olarak ekte belirttiğimiz hususların hayata geçirilmesinin önemli olduğu kanaatini taşımaktayız.
Türkiye Kamu Sen’in Cumhurbaşkanlığına ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına gönderdiği Kadın Kamu Çalışanları İçin Alınması Gereken Tedbir Önerileri resmi yazısına ulaşmak için tıklayınız.
2025 AİLE YILI ÇERÇEVESİNDE KADIN KAMU ÇALIŞANLARI İÇİN ALINMASI GEREKEN TEDBİR ÖNERİLERİMİZ
1. Kadınların sivil toplum örgütlerinin yönetim kademelerinde daha fazla yer alabilmelerinin teşviki amacıyla sivil toplum kuruluşlarında temsil oranını artırmak üzere kadınlar için oluşturulan alt komisyonların hukuki bir statüye kavuşturularak, bu komisyonlarda görev alan kadınlarımıza haftada en az 1 gün izin verilmesi için yasal bir düzenleme yapılmalıdır.
2. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi’nde yer alan ilkelere uyulmalı; kadının sosyal ve ekonomik açıdan gelişmesini ve ilerlemesini sağlamak için, özellikle politik, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlar başta olmak üzere bütün alanlarda, erkeklerle eşit olarak insan hakları ve temel özgürlüklerden yararlanmaları ve bu hakları kullanmaları sağlanmalıdır.
3. Doğum sonrası ücretli analık izninin süresi 1 yıla çıkarılmalıdır.
4. Doğum yapan ya da bebek sahibi olan kamu görevlilerinin kısmi zamanlı çalışabilmesine imkân sağlamak amacıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun doğum yapan memurların analık izninin veya kullanması halinde doğum sonrası 2, 4 veya 6 aylık yarım zamanlı çalışma hakkının bitiminden çocuk ilkokula başlayıncaya kadar yarım gün çalışabilme hakkı getiren ek 43. maddesinin ilk fıkrasına uygun yönetmelik düzenlemesi yapılmalıdır.
5. Ücretsiz doğum iznine ayrılan personelin maaşının %50’si kurumca karşılanmalı, emekli keseneklerinin tamamı kurum tarafından ödenmelidir.
6. İstihdamda evlilik ve analık sebebiyle kadınlara karşı yapılan olumsuz ayrımın önlenmesi ve etkin çalışma hakkının sağlanması için yasal düzenleme yapılmalıdır.
7. Kadınların, Devletin her kademesinde, özellikle karar mekanizmaları içinde görev alması, kamu hizmetinin hazırlanması ve uygulanmasına katılması için pozitif ayrımcılık da içeren tedbirler alınmalıdır.
8. Tüm kamu kurumlarında personele uyum (oryantasyon) eğitimlerinde zorunlu eğitim olarak cinsiyet eşitliği eğitimleri verilmelidir.
9. Çalışanların işyerlerinde maruz kaldığı psikolojik ve fiziki tacizin önlenebilmesi için kurumların disiplin yönetmeliklerinde caydırıcı hükümlere yer verilmelidir.
10. Kurumlarda PDR (psikolojik rehberlik birimi) kurulmalıdır.
11. Hamilelik süresince zararlı olduğu kanıtlanan işlerde kadınlara özel koruma sağlanmalı, sağlık ve doğurganlık korunmalıdır.
12. Kreş (0-3,3-6 yaş kreş ve yaşlılar için) hasta, engelli ve yaşlı bakım hizmetlerinin profesyonelce sunulacağı bakım ve rehabilitasyon merkezleri yaygınlaştırılmalıdır.
13. Kreş ve bakım evi hizmetlerinden yararlanamayan personele, bu hizmetleri dışarıdan karşılayabilmesi için günün şartlarına uygun ekonomik destek sağlanmalıdır.