MEMUR

Aile yılında, aile ve inanç özgürlüğünün anayasal güvenceye altına alınması için imza kampanyası başlattık

Eğitim Bir Sen ve Memur Sen Genel Başkanı Ali YALÇIN, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; "Aile yılında, aile ve inanç özgürlüğünün anayasal güvenceye altına alınması için imza kampanyası başlattık. " dedi

@_aliyalcin_

TALEBİMİZ İFADEMİZDE, İRADEMİZ İMZAMIZDADIR Aile Yılında,Aile ve Kılık Kıyafet Özgürlüğü Anayasal Güvenceye Kavuşsun! Aile “eşlerden” değil, “kadın ve erkekten oluşur” ifadesi ‘Anayasa’da yerini bulsun,

İnanca dayalı kılık kıyafet özgürlüğü Anayasal güvenceye kavuşsun. İMZA KAMPANYAMIZ başlamıştır.

Aile yılında, aile ve inanç özgürlüğünün anayasal güvenceye altına alınması için imza kampanyası başlattık. Başörtüsü özgürlüğünün ve ailenin "eşlerden" değil "kadın ve erkekten oluşur" ifadesinin anayasal teminat altına alınması için imza kampanyamızı 1 Mayıs'a kadar sürdüreceğiz. Talebimiz; aileyi ve nesli korumak, inanca dayalı kılık-kıyafet özgürlüğünün anayasal güvenceye kavuşmasını sağlamaktır.

1 Mayıs’a kadar sürecek önemli bir imza kampanyası başlatıyoruz

“1 Mayıs’a kadar sürecek olan önemli bir imza kampanyası başlatıyoruz” diyen Aydın, halkın açık ve kararlı iradesinin bir göstergesi olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulacak olan binlerce imza ile hem başörtüsü özgürlüğünün hem de ailenin kadın ve erkekten oluştuğunun anayasal güvenceye kavuşturulmasını amaçladıklarını kaydetti. Nesli ve aileyi korumak, inanca dayalı kılık-kıyafet özgürlüğünü anayasal güvence altına almak için gerçekleştirecekleri imza kampanyasının tarihî bir sorumluluk olduğunun altını çizen Aydın, başörtüsü yasağının kaldırılması için 12 milyon 300 bin imzayı toplamaya öncülük eden bir teşkilat olarak, bugün de aynı azim ve kararlılıkla öncülük ederek, adaletin ayaklarındaki prangayı kıracak, köhne zihniyeti tarihin karanlık sayfasına gömecek, aileyi hedef alan sapkın ideolojileri bozguna uğratacaklarını söyledi.

İş aile hayatından şiddet ve mobbinge, karar mekanizmalarındaki temsiliyetten analık haklarına kadar birçok konuda ciddi sorunlarının bulunduğunu belirten Aydın, “Çalışmahayatındaki görünmez engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Sadece ücrette değil, emeğin hakkının takdir edilmesinde de adaleti arıyoruz. Bugün toplumu korumak istiyorsak, kadının hem aile içerisinde hem de işyerinde mutlu olmasını temin edecek iş-aile hayatı uyumu sağlanmalıdır. Gelecek nesillere yönelik politikalar zaman kaybedilmeden hayata geçirilmeli, çalışma hayatında mevcut haklar bir an önce iyileştirilmelidir. Analık izin sürelerinde düzenlemeler yapılmalı, ücretli doğum izni 52 haftaya, süt izni süreleri de iki yıla çıkarılmalıdır. Kamu kurum ve kuruluşlarında ücretsiz kreş hizmeti sağlanmalı, bu hizmetin sunulamadığı durumlarda ise çalışana kreş yardımı ödenmelidir” değerlendirmesinde bulundu.

{ "vars": { "account": "G-DWD9KP42D3" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }